Avrupa’nın en çok turist çeken şehirlerinden birisine ışınlanmaya hazır mısınız? Barcelona turist yoğunluğundan dolayı sık sık lokallerin protestolarına ev sahipliği yapıyor. Her sene 30 milyondan fazla turistin akın ettiği bu büyülü şehrin nüfusu yalnızca 1.6 milyon. Şehrin ilgi çekiciliği aslında her şeyin başladığı o noktada yani şehrin kuruluş hikayesinde başlıyor. Efsanelere göre şehri Roma’dan önce ya Herkül ya da Caragenalı General Barca kurmuş.
Her köşesini gezmeye kalksanız eminiz aylarınızı alacaktır. Bu yüzden siz en iyisi bu listeye bir göz atın!
Yazıya başlamadan önce hatırlatalım: Barcelona şehrini adım adım kişisel ve dijital tur rehberinizle gezmek için Piri Guide mobil uygulamasını indirmeyi unutmayın! 🙂
Barcelona Nerede?
Barcelona İspanya’nın Kuzey Doğu Akdeniz kıyısında yer alıyor. Aynı zamanda Kuzey İspanya’da bulunan; kendi kültür, gelenek ve kimliğine sahip Catalunya bölgesinin başkenti.
Barcelona'ya Nasıl Gidilir?
Barcelona’ya gitmek için İstanbul Havalimanı ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nı kullanabilirsiniz. Hem Türk Havayolları hem de Pegasus Havayolları şehre direkt uçuş sağlıyor. Uçuş süresi ise yaklaşık 4 saat. Barcelona Havalimanı’na vardıktan sonra şehir merkezine Aerobus veya TMB otobüsleri ile gidebilirsiniz. Merkez ile havalimanı arası 13 km. Barcelona’ya yakın Avrupa kentlerine ulaşmak isteyen gezginler de otobüs ve trenle rahatlıkla geçiş sağlayabilirler.
Barcelona’ya Ne Zaman Gidilir?
Barcelona’yı ziyaret etmek istiyorsanız en iyi zaman Nisan-Haziran aralığı olacaktır. Fakat bu aylar Barcelona’nın sahillerinde zaman geçirmek, festivallere katılmak isteyenler için uygun. Yani kısaca “O kadar gelmişim. İçeri girmem ben, ille de dışarı!” diyenler için. Geziniz daha çok Barcelona’yı gezmek amacı taşıyorsa Mart-Mayıs ve Eylül-Kasım ayları çok daha ideal.
Barcelona’da Nerede Kalınır?
Barcelona’ya ilk gidişiniz ise daha merkezi lokasyonlarda konaklamanızı öneririz. Buralarda hem ulaşıma hem de gezilecek görülecek noktalara kolay bir erişim sağlamış olursunuz. Plaça de Catalunya, Gothic Quarter ve Las Ramblas bu anlamda seçilebilecek ideal bölgeler arasında. Barcelona’nın bu üç alanında metro ve otobüs hatlarını rahatlıkla kullanmak mümkün.
Barcelona Plajları
Barcelona’da merkezden sahile inmek çok kolay. Yaklaşık 4 km boyunca kısa bir yürüyüş gerektiriyor. Yılın büyük bir kısmı güneşli ve ılık geçtiği için taksi veya toplu taşıma yerine yürümenizi öneririz. Hazır sahile gelmişken Akdeniz’in harika deniz ürünlerini tatmadan ayrılmayın. Çoğu Barcelona plajında barlar ve restoranlar mevcut. Buralarda tapas da yiyebilirsiniz.
Barcelona plajlarından bazıları:
- Barcelonata
- Icària
- Mar Bella
- Stiges
⛱ Minik bir not: Mar Bella resmî olmasa da bir “çıplaklar plajı”. Tabii ki çıplak olmayan birçok kişiye rastlamak mümkün. Ancak bunu bilerek gitmek de fayda var.
Barcelona Gezilecek Yerler
Barcelona’da mutlaka görmeniz gereken yerleri altta listeledik. Ancak çok daha fazlasını Piri mobil uygulamasında bulabileceğinizi hatırlatmış olalım. Piri mobil uygulaması, size Barcelona için en güzel rotaları sunuyor, konumunuzu algılıyor ve neredeyseniz oranın hikayesini otomatik anlatmaya başlıyor. Size sadece kulaklığınızı takmak ve rotayı takip etmek kalıyor. Tamamen sizin keyfinize ve hızınıza göre hareket eden kişisel mobil tur rehberinizi indirmeden Barcelona’yı gezmeye başlamayın!
Şehri fethetmeye başladığınız yer! Arc de triomphe
Türkçesi zafer takı demek. Ciutadella Parkı’nda 1888’de düzenlenen Evrensel Sergisinin ana kapısı olarak tasarlanmış. Bu maribi İspanyol usulü yapı, Kazanovas’ın eseri olan Arc de triomphe Barcelona’da gezilmesi gereken yerlerin başında geliyor. Üzeri el sanatları, emek, sanayi gibi temalarla bezenmiş. Frizde yer olan rölyef, yabancı ziyaretçilere kucak açıp onları karşılayan Barcelona’yı temsil ediyor.
Caixa Forum
Poble Espanyol olarak bilinen İspanyol köyünden aşağı doğru gidin. İspanya meydanına yürüdüğünüzde biraz ileride Caixa Forum diye bir yer kalacak. Burası Caixa isimli bankanın kullandığı bir sergi alanı. Belki ziyaretiniz sırasında bir sergiye bile denk gelebilirsiniz. Denk gelirseniz de içeriye girip hem binayı görmenizi hem de sergiye bakmanızı tavsiye ederiz.
Camp Nou
Tüm dünyada en çok sevilen spor dallarından bir tanesi futbol. Ve en iyi futbol kulüplerinin arasında ilk akla gelenlerden biri Barcelona futbol takımı. Camp Nou, FC Barcelona futbol takımının stadyumu. Futbolla ilgilenmese bile yurt dışı gezilerinde futbol kulüplerini ziyaret etmekten forma, atkı gibi hediyelik eşya almaktan hoşlanan çok gezgin vardır. Bu yüzden Barcelona’da görülmesi gereken yerlerden birisi de bu stadyum.
Stadyum, tüm dünyada Camp Nou olarak biliniyor. Fakat tam ismi Estadio De Futbol Clup Bercelona. Camp Nou, Katalancada “yeni saha” demek. Stadyumun içerisinde bir de müze var. Müzede takımın kazandığı bütün kupalar, ödüller ve madalyalar sergileniyor. Soyunma odalarını, basın tribününü, yedek kulübesi gibi bölümleri gezmeniz mümkün. Ayrıca ünlü futbolcularla yan yana çekilmiş fotomontajlı bir fotoğraf da iyi bir hatıra olabilir.
Olmazsa olmaz! La Sagrada Familia
La Sagrada Familia yani Kutsal Aile Katedrali. Barcelona’nın simgesi bu katedraldir dersek hiç de yanlış olmaz. Hatta daha doğrusunu söylemek gerekirse Antoni Gaudi’nin kendisidir simge olan. Hiçbir mimar, hiçbir kentin dokusuna böylesine nakşetmemiştir eserlerini belki de. Sahilde avucunuzdan kaydırdığınız ıslak kumdan yapılmış gibi duran kuleler, biraz Kapadokya’daki peri bacalarını, biraz da erimiş devasa mumları andırıyor.
Yüzyılın mimari kurallarını hiçe sayan Katalan mimar Antoni Gaudi, neredeyse hayatını adamış bu esere. Nitekim öyle de olmuş olmasına ama maalesef yapının sadece bir cephesini bitirebilmiş. Burası sıra dışı görünümü ile pek çok sembolü ve sırrı içinde barındırıyor. İnşaat başladığında çevresinde ineklerin otladığı bir alan da varmış. Günümüzde ise katedral kentin tam ortasında yer alıyor.
Katalonya Meydanı
Eski Şehir ve Eixample denen, 1850’lerden sonra inşa edilen bölgenin tam ortası burası. Pek çok önemli caddenin merkezi bu meydan. 19. yüzyılın ortasına kadar şehir surlarının dışında kalıyormuş Katalonya Meydanı. 1858’de bu duvarın yıkılması ile daha popüler ve işlek hale gelmiş. Meydan, çeşme ve heykeller ile zenginleştirilmiş. Pek çok heykel var etrafta. En bilinenlerden biri Katalan hükümeti eski başkanı Frances Macia anısına yapılmış.
Önündeki küçük havuzun ortasında bir kadın heykeli var. Bunu Joseph Clara 1982’de yapmış. Adı Enigma Tanrıçası. Meydanın bir tarafını komple kaplayan beyaz bir bina dikkatinizi çekecek. Orası da tüm İspanya’da şubeleri bulunan El Corte Ingles isimli büyük mağaza. Bina, mağazanın kurucusunun eviymiş vaktiyle.
Katalonya Meydanı mı kazanır, İspanya Meydanı mı?
İspanya Meydanı, şehrin Katalanya Meydanı’ndan sonraki ikinci büyük meydanı. İspanyollar tabii en büyük meydana Katalanya ismi verilince buraya da ülkenin adını vermişler. Sonrası burayı İspanya Meydanı olarak adlandırmışlar. Meydanın tam ortasında çok güzel bir çeşme var. İspanya Meydanına geldiğinizde aynı zamanda eski bir boğa güreşi arenası göreceksiniz.
Katalanlar, İspanyollar gibi meraklı değiller boğa güreşine. Bu yüzden de burayı başarılı bir restorasyonla alışveriş merkezi haline getirmişler. Dolayısıyla içine girip eski bir boğa güreşi arenasının nasıl bir alışveriş merkezi olduğunu görebilirsiniz. Hatta önündeki panaromik asansörle en üst kata çıkıp oradan da manzarayı seyretmeniz mümkün.
Ne yani pazar mı gezeceğiz? Mercat De la Boqueria
Pazar deyip geçmeyin. Burada envai çeşit sebze, meyve, et ve balık göreceksiniz. Yalnızca Barcelona’nın değil, İspanya’nın da en iyi pazarı burası. Yerli halk kadar turistlerin de yoğun ilgi gösterdiği pazarda birçok ürün var. Sebze, meyve, bitkiler, et balık ürünler, Katalan yemekleri… Özellikle Türkiye’de çok sık bulamayacağınız, bulsanız da çok para ödeyeceğiniz tropik meyveleri burada uygun fiyata satın alabilirsiniz.
Meyve ve sebzeleri kilo ile alabileceğiniz gibi ufak karışık meyve tabakları da bulacaskınız. Pazarda satılan çikolata ve şekerlemeler de en az tropik meyveler kadar ilgi çekici. Renkli şekerlemeler, birbirinden lezzetli meyveler, taze sıkılmış meyve suları ve plastik bardaklardaki meyve salataları güne taze başlamak için gerçekten çok güzel bir seçim.
Barcelona Picasso Müzesi
Müze Orta Çağdan kalma beş binanın restorasyonu sonucunda ortaya çıkmış. Geçmişte ünlü ailelere ait oldukları için bu binaların isimleri de var. 1963 yılında Picasso’nun yakın arkadaşı Sabartes’in bağışladığı eserler ile kurulmuş müze. Sabartes 1968’de ölmüş. Picasso da bazı eserlerini buraya bağışlamış. Sanatçının ölümünün ardından eşi Jacqueline pek çok eser bağışlayınca Picasso’nun erken dönemine ağırlık veren zengin bir koleksiyon ortaya çıkmış. Yapıda 3.000 eserden oluşan bir koleksiyon var.
Denizin Meryem Anası Kilisesi
Santa Maria del Mar, yani Denizin Meryem Anası Kilisesi, 14. yüzyılda mimar Berenguer de Montagut tarafından tasarlanmış. La Ribera bölgesinin tüccar ve tersane sahibi sakinleri tarafından inşa edilmiş. Hem de o dönem için kısa kabul edilen bir sürede. Sadece 55 yılda bitmiş inşaat. Bu da pek çok kilisede olan üslup çeşitliliğini ortadan kaldırmış. Yapının tek bir mimari üslup ile tamamlanmasını sağlamış. Kilise 15. ve 18. yüzyıllardan kalma vitraylarıyla meşhur. Kutsal bakire Meryem’in taç giyme törenini konu edinen gül pencere vitrayları mevcut. Ancak bunun yanı sıra aydınlatma için kullanılan pek çok vitray da var.
Guell: UNESCO'nun Dünya Mirası Listesinden Bir Park
Barcelona’da gezilecek yer listemizin en güzel noktalarından biri: Park Guell. Şehrin dünyaca ünlü, bir o kadar da alışılmadık parkı burası. Eusebi Guell isimli bir iş adamı Barcelona’nın kuzeyinde satın aldığı 17 hektarlık bir arazide 1910 yılında özel bir site yapması için ünlü mimar Gaudi’yi görevlendirmiş. Park, Gaudi’nin Sagrada Familia katedralinden sonraki en iddialı yapısı. Park Guell’de ortak bahçeleri bulunan 60 evli bir site planlanmış. Ama projedeki evlerden yalnızca ikisini bitirebilmiş. I. Dünya Savaşı’nın başlaması ve merkezden uzak olması, projeyi ticari açıdan başarısızlığa uğratmış. 1918 yılında arazi devlete geçmiş. Bahçeler, 1922 yılında halkın kullanımına açılmış. 1984’te UNESCO’nun Dünya Mirası listesine alınmış park.
Seramiklerin parçalanıp daha sonra mozaik çalışmaları gibi yeniden bir araya getirlmesiyle oluşan tasarımlara trencadis deniliyor. İşte parkın pek çok yerinde bu çeşit bir teknik kullanılmış. Gotik kemerler, yürüyüş yolları, yılanı andıran devasa bir bank, masalımsı binalar… Tabii bir de bir pazaryeri olarak tasarlanan ve bankın altında yer alan sütunlu bölüm yani sala ipostila var. Burası parkın en etkileyici bölümleri arasında.
Barcelona’da görülmesi ve gezilmesi gereken yüzlerce yer arasından 10 tanesini seçtik. Casa Battlo, Casa Les Punxes, Colomb Anıtı, Miro Müzesi, Katalonya Müzik Sarayı ve daha birçok gizli saklı kalmış şehir hikayeleri… Bilmenizi istediğimiz o kadar şey var ki! Hepsini Piri uygulamasındaki Barcelona: Gaudi’nin Taş Tuvali isimli sesli turunda bulabilirsiniz. Hiç vakit kaybetmeden bu müthiş şehrin altını üstüne getirmenin vakti geldi de geçiyor, ne dersiniz?
Avrupa’da keşfedilmeyecek yer bırakmamaya niyetli gibiyiz. O zaman belki Amsterdam gezi rehberimize bakmalısınız!