Taşların dile geldiği, tarihin tozlu sayfalarında gezintiye çıkıldığı, Fırat ve Dicle nehirlerinin yamacından akıp gittiği medeniyetler beşiği olan Mardin, benzersiz atmosferiyle dikkatleri üzerine çeken bir şehirdir. Birbirinden farklı inançlara ve kültürlere ev sahipliği yapan, her sokağında ayrı bir şahesere rastladığımız bereketli topraklar, Mardin’i adeta bir mozaik gibi eşsiz kılar. Çeşitli medeniyetlerin izinin sürüldüğü her yapı ve her sokakta geçmişin ve bugünün kucaklaştığına şahit olabilirsiniz. Sadece bir şehirde değil aynı zamanda bir kültür hazinesinin içinde gezinmeye hazır mısınız?
Yazıya başlamadan önce hatırlatalım: Mardin’i adım adım kişisel tur rehberinizle gezmek için Piri Guide mobil uygulamasını indirmeyi unutmayın! 😊
Gezilecek Yerler
Eski Mardin’de Tarihi Yolculuk
Adeta zaman tünelinde bir yolculuk yapıyormuş hissi uyandıran, Eski Mardin ile geziye başlayabilirsiniz. Daracık sokakların ardında gizlenen açık hava müzesini andıran bir kent. Burada birçok kültürel mirasa tanık olabilir ve mesafe açısından birbirlerine yakın oldukları için bir gününüzü buraya ayırabilirsiniz.
Bir yandan dilimli kubbeleriyle ve avlusunda bulunan insan yaşamını doğumdan ölüme anlatan su oluğu ile dikkatleri üzerine çeken Zinciriye Medresesi ve diğer yandan şehrin siluetine hükmeden mistik atmosferi derinlenmesine hissedeceğiniz Ulu Cami. Taş işçiliğinin zirvesine ulaşan iki kültürel zenginlik…
Mor Behnam ile kız kardeşi Saro adına yapılan ve şu anda Kırklar Kilisesi olarak tanınan Mor Behnam (Kırklar) Kilisesi, Süryani mimarisinin zarif örneklerinden biridir. Kilisenin bahçesi zeytin ağaçları ve çiçeklerle süslü olmakla birlikte ziyaretçilerine huzur veren bir atmosfer sunar.
Asırlık çınar ağaçlarıyla dolu bahçeden geçerek ulaşılan, geçmişin derinliklerine çağıran ve sessizliği ile çok şey anlatan muhteşem bir mimari, Deyrulzafaran Manastırı…Daha avlusuna adım atar atmaz büyüleneceğiniz beşinci yüzyılda, güneşe tapan Şemsilere ait Güneş Tapınağı ile Romalıların kale olarak kullandığı bu yapı, ruhunuza dokunacak. Deyrulzafaran, adını manastır etrafında yetişen zafaran (safran) bitkisinden almakta ve bugün de başta Süryaniler olmak üzere tüm ziyaretçilerine huzur mabedi hissini yaşatmakta.
Mardin’in en işlek ve ilgi çekici mekanlarından biri de Revaklı Çarşı’dır. Tarihi dokuyla iç içe, her revak altında geleneksel el işi sanatlara, gümüş takılara, bakır işlemeli eşyalara ve antikalara, çeşitli renkler ve desenlerin gözleri kamaştıracağı keşif noktasıdır adeta.
Günün akşamında, tarihi Mardin Kalesi’nin heybetli duruşunu arkanıza alarak, şehrin yavaşça sakinleşen atmosferinde ışıl ışıl parlayan eski taş yapıların arasında ilk gününüzü tamamlayabilirsiniz.
Midyat’ta Tarihin İzinde Bir Gezinti
Midyat, gizemli dokusuyla göz alıcı manzaralara şahit olacağınız seyahat destinasyonu. Midyat’ta görülmesi gereken yerlerin başında birçok dizi ve filme ev sahipliği yapmış, en üst katına çıkıldığında tüm Midyat’ı panoramik olarak görebileceğiniz Midyat Devlet Konukevi gelir.
Midyat’ın güneydoğusuna konumlandırılmış önemli ve görkemli bir dini merkez olan Mor Gabriel Manastırı, Süryaniler’e ait en eski ve ünlü yapıtlardan biridir. İncelikle işlenmiş taş işçiliği ve mozaik süslemeleri ile ziyaretçilerine görsel bir şölen yaratır. Aynı zamanda bünyesine has dinginliğiyle adeta tarihi bir meditasyon alanında hissi uyandırır.
Midyat’tan biraz uzaklaşıp Mezopotamya’nın derinliklerine doğru yol alırken karşınıza Dara Antik Kenti çıkacak ve kadim sırlarını keşfetmenizi bekleyecek. Tarihin en önemli yerleşim yerlerinden biri olan Dara Antik Kenti, Doğu Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırını Sasanilere karşı korumak için askeri amaçlı bir garnizon kenti olarak kurulmuştur. Ovulmuş her bir kayanın, her bir taşın adeta fısıldadığı bir şeyler var. Etkilenmemenin mümkün olmadığı bu tarihi alanda, geçmişin yankıları eşliğinde muazzam bir gezintiye çıkacaksınız.
Mardin’de Lezzet Yolculuğu
Farklı kültürlerin, inançların, dillerin buluştuğu Mardin’de mutfak kültürü üzerinde de bu çeşitliliğin yarattığı esintileri hissedebilirsiniz. Zengin ve bereketli topraklara sahip bu şehir, mutlaka çeşitli lezzetleriyle damaklarınızda unutulmaz tatlar bırakacaktır. Başta Mardin usulü içli köfte, lahmacun, kebab, sembusek, Süryani çöreği, badem şekeri, harire tatlısı ve nice yöresel tatlar sizi bekliyor. Yörenin diğer bir lezzet durağı olan Kafro köyünde bulunan ünlü pizzaları ise es geçmemek gerek. Aynı zamanda Deyrulzarafan’da zafaran çayı, Eski Mardin’de dibek kahvesi ve Süryani şaraplarını tatmadan gezinizi bitirmeyin.
Mardin’de gezicek yel bol. Mardin planları yapmadan önce bu yazımıza da bakmak isteyebilirsiniz.