Bir zamanların Mavavası Manavgat’a hoş geldiniz!
Evet, Manavgat’ın adı çok eski zamanlarda Mavavmış. Manavgat adını ise Manav Türklerinden almış. Tıpkı ismi gibi kentin kendisi de buram buram tarih kokuyor. Kent, Antik Dönemde Pamfilya olarak bilinen bir bölgenin doğu kısmında yer alıyormuş. Pamfilya “çok dilli”, “çok ırklı yer” demek. Bu topraklar bu anlamı gerçekten de yaşatmış. Çünkü binlerce yıl boyunca Romalılardan Osmanlılara kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış. O yüzden Manavgat topraklarından geçmiş her uygarlık kendinden bir iz bırakmış.
Yazıya başlamadan önce hatırlatalım: Manavgat’ı adım adım kişisel ve dijital tur rehberinizle gezmek için Piri Guide mobil uygulamasını indirmeyi unutmayın!
Manavgat Nerede?
Manavgat, Akdeniz bölgesinde Antalya’nın bir ilçesi. Manavgat’ı güneyden Akdeniz, kuzeyden ise Toros Dağları çevreliyor. Güneydoğusunda Alanya, kuzeydoğusunda Akseki var. Manavgat, Antalya’ya da 77 kilometre uzaklıkla.
Manavgat’a Nasıl Gidilir?
Manavgat’a gitmenin iki yolu var: havayolu ve karayolu. Manavgat’ta havaalanı bulunmadığından Antalya Havalimanı ve Alanya’daki Gazipaşa Havalimanı kullanılıyor. Gazipaşa Havalimanı, Manavgat’a biraz daha yakın. Kente direkt HAVAŞ otobüsü bulmak maalesef mümkün değil. O yüzden HAVAŞ otobüsüyle önce otogara geçiş yapmanız gerekiyor. Sonrasında oradan otobüslere binebilir, araç kiralayabilir veya taksi bulabilirsiniz.
Manavgat’a Ne Zaman Gidilir?
Manavgat, tipik Akdeniz iklimin görüldüğü bir bölge. Yaz aylarında ciddi bir turist yoğunluğuyla karşılaşıyor kent. Üstüne üstük bir de çok sıcak oluyor. Siz hem turistlerden hem de sıcaklardan kaçayım diyorsanız Nisan-Mayıs veya Eylül-Ekim aylarında gelin. Ancak gezilecekler listenizde Altınbeşik Mağarası varsa ilkbahar ve kış aylarında gelmek sizi hayal kırıklığına uğratabilir. Çünkü mağara o dönem ziyarete kapalı oluyor.
Manavgat’ta Nerede Kalınır?
Manvgat’a geldiyseniz kalınacak en güzel yerlerden birisi kesinlikle Side beldesi. İki bölge birbirinden yalnızca 5 kilometre uzaklıkta. Manavgat’ın birkaç kilometre ötesinde ve güneybatı tarafında yine oteller bulmak mümkün. Ama bizim favorimiz kesinlikle kamp alanları. Özellikle ücretsiz bir şekilde Manavgat’ta kamp yapabileceğiniz şahane alanlar var:
- Beşkonak Kamp Alanı
- Tazı Kanyonu Kamp Alanı
- Side Plajları Kamp Alanı
Öyleyse marshmallowları unutmayın!
Manavgat Gezilecek Yerler
Manavgat’ta mutlaka görmeniz gereken yerleri altta listeledik. Ancak çok daha fazlasını Piri mobil uygulamasında bulabileceğinizi hatırlatmış olalım. Piri mobil uygulaması, size Manavgat için en güzel rotaları sunuyor, konumunuzu algılıyor ve neredeyseniz oranın hikayesini otomatik anlatmaya başlıyor. Size sadece kulaklığınızı takmak ve rotayı takip etmek kalıyor. Tamamen sizin keyfinize ve hızınıza göre hareket eden kişisel mobil tur rehberinizi indirmeden Manavgat’ı gezmeye başlamayın!
Manavgat Şelalesi
Şelale, ilçe merkezine 3 kilometre uzaklıkta. Adım attığınız anda gürleyerek akan şelalenin sesi karşılıyor sizi. İçinizi ferahlatan ve huzurla dolduran doğal bir güzellik kendisi. Sadece turistler değil, yerliler bile şehrin kalabalığından uzaklaşmak için Manavgat’a geliyor. Burada akan nehir Toroslar’ın iç kesimlerinde doğup Manavgat topraklarını besleye besleye geliyor. Tam 93 kilometre uzunluğunda! Ve Türkiye’nin rejimi en düzenli nehirlerinden biri.
Manavgat Şelalesi’ne geldiyseniz hemen ayrılmayın. Biraz şelalenin serinliğinde vakit geçirin. Hatta burası daha içeri girmeden hareketli bir yola da sahip. O kısımda kafeler ve hediyelik eşya dükkanları var. Biraz kahve içip hediyelik bir şeyler almak isteyebilirsiniz.
Side Antik Kenti
“Side” nar demek. Bu antik kentin adı da işte bu yüzden bereketi ve bolluğu simgeliyor. Side, yıllarca bir liman kenti olarak faaliyet göstermiş. Gösterişli ve işlevsel yapıları da bundan dolayı. Antik Dönemin Miletli tarihçisi burayı “Anadolu’nun boğa ve dağ tanrısı Taurus’un kızı” diye tanımlamış. Taurus adı size bir yerlerden tanıdık geldi mi? Evet evet, Toroslar’ın ta kendisi. Side, geçmişte Toroslar’ın kızı olarak anılıyormuş.
Antik kentin içinde tiyatro, devlet agorası ve bir de antik hastane var. Aslında oranın hastane olup olmadığı net değil ancak Selçuklu şifahanelerine benzediğinden hastane olduğu düşünülüyor. Bu kentten çıkarılan eserler şu anda Side Müzesi’nde sergileniyor. Müzeyi ve kentin hikayesini Piri uygulamasındaki Manavgat turumuzda bulabilirsiniz
Apollon Tapınağı
Manavgat deyince akla nasıl Manavgat Şelalesi geliyorsa Side deyince de Apollon Tapınağı geliyor akla. Bu yapı, günün her saati tüm görkemiyle sizi büyülemeyi başarıyor. Fakat günbatımına yakın bir saate geldiyseniz çok daha görkemli bir manzarayla karşılaşacağınız kesin. Tapınak, Roma Döneminde sanatın, ışığın ve güzelliğin tanrısı Apollon için yapılmış.
Antik zamanda Sideliler, Apollon’u kentin kurucusu; Athena’yı da baş tanrıça olarak görüyormuş. Tapınak, limanın hemen girişine yapılmış çünkü halk denizden gelen düşmanları kışkırtmak istiyormuş. Düşman, şehre girerken Apollon Tapınağı’nı görüp kentin tanrılar tarafından korunduğunu düşünürmüş.
Su Altı Müzesi
Dalış sevdalılarının dikkatine, su altı müzesi tam sizlik! Şimdi öyle bir yerdeyiz ki sergi alanı deniz. Manavgat’taki Su Altı Müzesi gerçekten de denizin altında. Müzeyi gezmek için dalış yapmanız gerekiyor. 2015 yılında açılmış ve Türkiye’nin ilk su altı müzesi burası.
5 ayrı temada 117 heykel var. Deniz tanrısı Poseidon’dan tutun da Mevlana’ya hatta Kurtuluş Savaşı’na kadar bir sürü eser içeriyor. Bir de hizmet dışı kalmış bir sahil güvenlik botu var. O botun da asıl sakinleri orfozlar. O yüzden dalış yaptığınızda birçok deniz canlısının dışında orfozlarda da sıklıkla karşılaşacaksınız.
Altınbeşik Mağarası Milli Parkı
Altınbeşik Mağarası 1960’larda keşfedilmiş üç katlı bir mağara sistemi. Dünyanın üçüncü, Türkiye’nin ise en uzun yer altı mağarası. Mağara, çok büyük ve upuzun bir yer altı sisteminin sonunda yer alıyor. Gerçekten uzun çünkü kuş uçuşu bakarsak 100 kilometreden fazla bir uzunluğa sahip. Mağaraya her sezon gelemiyorsunuz. Yukarıda bahsettiğimiz gibi burası sadece yaz ve sonbahar aylarında ziyarete açık. Su seviyesi yılın diğer yarısında yükseldiği için gezmek pek mümkün olmuyor.
Girişte can yeleklerinizi giyiyor ve şişme botlara geçip öyle ziyaret ediyorsunuz mağaranın içini. İlk 200-250 metrelik bölge alt kısmı oluşturuyor. Adını da zaten alt kısımdaki köprüden almış. Bu doğal köprü, minerallerden dolayı sarı bir renge sahip ve beşiği andırıyor.
Manavgat’ı 5 adımda gezdik ancak Manavgat bundan çok daha fazlası. O yüzden dijital tur rehberiniz Piri ile keşfedilmemiş yer bırakmayacağınızı tekrardan hatırlatalım!
“Manavgat’a gelmişim Antalya’yı da gezmeden gidersem olmaz.” diyorsanız Antalya gezi rehberimize göz atabilirsiniz!