Eğer maviyle yeşilin en güzel tonlarını aynı karede görmek istiyorsanız, rotanızı Kemer’e çevirmenin tam zamanı. Burası sadece deniziyle değil, doğası, tarihi dokusu ve hareketli tatil yaşamıyla da insanı içine çeken bir yer. Gündüzü ayrı, gecesi ayrı keyifli… İster deniz kenarında güneşlenin, ister doğa yürüyüşüne çıkın, isterseniz antik bir kentte tarihle iç içe bir gün geçirin, Kemer her ruh haline hitap eden bir tatil vadediyor. Burada, antik kentlerin taşları başka, Toroslar başka, Akdeniz başka şeyler fısıldayacak kulağımıza.
Yazıya başlamadan önce hatırlatalım: Kemer’i adım adım kişisel ve dijital tur rehberinizle gezmek için Piri Guide mobil uygulamasını indirmeyi unutmayın! Şimdi Akra Kemer Hotel’İn katkılarıyla herkese ücretsiz 🙂
Kemer Nerede?
Kemer, Antalya iline bağlı bir ilçe. Antalya şehir merkezine yaklaşık 40 km uzaklıkta bulunuyor ve Akdeniz kıyısında yer alıyor.Batı Toros Dağları’nın eteklerinde ve 52 kilometre kıyı şeridi boyunca uzanan bu ilçe, Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri.
Kemer’e Nasıl Gidilir?
Kemer’e ulaşım oldukça kolay. Sene içerisinde Türkiye’nin bir çok yerinden direkt olarak otobüs ile ulaşabilirsiniz. Eğer İstanbul’dan yola çıkacaksanız bu yolculuk 12 saat, Ankara’dan çıkacaksanız 9 saat sürecektir. Onun dışında direkt olarak Antalya’ya gidip oradan da çeşitli yollardan gidebilirsiniz. Antalya Terminali’nden Kemer’e kalkan minübüsleri kullanabilirsiniz. En kolay ulaşım yolu ise Antalya Havalimanına uçmak. Buradan Havaş otobüslerine binip Antalya Otogarına gidebilirsiniz.
Kemer’e Ne Zaman Gidilir?
Her mevsimde ayrı güzel olan Kemer’e gitmek için spesifik bir zaman dilimi vermeyelim. Fakat ikliminden dolayı yazları oldukça sıcak olduğunu belirtelim. Özellikle nemin ve sıcaklığın en yüksek olduğu Temmuz aylarında turist kalabalığı da artıyor. Daha ılıman ve daha sakin bir dönem tercih ediyorsanız Nisan-Mayıs ve Eylül-Ekim gibi gitmeyi tercih edebilirsiniz. Hem denize girebilirsiniz hem de sıcaklardan bayılmadan şehri keşfedebilirsiniz.
Kemer’de Nerede Kalınır?
Akra Kemer, 2013’ten beri burada lüks ve konforu bir araya getirerek misafirlerine unutulmaz bir tatil deneyimi sunuyor. Misafirlerini modern ve konforlu odalarında ağırlarken, biri açık büfe ana restoran olmak üzere farklı alakart restoran ve barlarında unutulmaz gastronomi deneyimleri sunuyor. Hem yerel hem de uluslararası lezzetler usta şeflerin ve barmenlerin elinde unutulmaz deneyimlere dönüşüyor.Tesis hem yetişkinlerin hem de çocuklu ailelerin aklında yer edecek bir tatil için gereken her şeyle, hatta fazlasıyla donatılmış durumda. Kapalı ve açık yüzme havuzları ve belki de en önemlisi Akdeniz’i kıyısına davet eden mavi bayraklı bir plajı var.
Burası aynı zamanda sporcu dostu da bir işletme. Akra Kemer, motorlu taşıtların doğaya zararının farkında olan ve bu konuya hassasiyetle yaklaşan otellerden biri. Misafirlerine kiralık bisiklet hizmeti sunuyor. Ayrıca bisikletçiler için otelde özel park yerleri ve bakım- onarım alanları bulunuyor. “Tamir Atölyesi” 24 saat açık ve içindeki araç- gereçler ücretsiz olarak kullanılabiliyor.
Kemer Gezilecek Yerler
Kemer’de mutlaka görmeniz gereken yerleri altta listeledik. Ancak çok daha fazlasını Piri mobil uygulamasında bulabileceğinizi hatırlatmış olalım. Piri mobil uygulaması, size Kemer için en güzel rotaları sunuyor, konumunuzu algılıyor ve neredeyseniz oranın hikayesini otomatik anlatmaya başlıyor. Size sadece kulaklığınızı takmak ve rotayı takip etmek kalıyor. Tamamen sizin keyfinize ve hızınıza göre hareket eden kişisel mobil tur rehberinizi indirmeden Kemer’i gezmeye başlamayın! 😊
1.Selçuklu Av Köşkü
Avcılık, Orta Asya’dan Anadolu’ya gelen Türkler için hep çok önemli olmuş. Avladıkları hayvanlardan beslenmeden giyinmeye, ev eşyasından savaş aleti yapımına kadar pek çok alanda faydalanmışlar. Üstelik avlanma faaliyetlerini bir savaş pratiği olarak görmüşler. Bu onlar için hem fiziksel hem de zihinsel olarak zinde kalmanın bir yoluymuş. Dolayısıyla burada bir av köşkü olması şaşırtıcı değil.
Antalya’da Selçuklular’a ait 3 av köşkü var. Kentin batısına inşa edilen tek av köşk ise Kemer’deki. Hatta bu yapı Batı Antalya’daki “tek” Selçuklu yapısı olmasıyla öne çıkıyor. Antalya’daki 3 Selçuklu şikarhanesinden ilkinin bu olduğu düşünülüyor. Kitabesi olmadığından ve yazılı kaynaklarda adı pek geçmediğinden kim tarafından yaptırıldığı bilinmiyor.
2.Göynük Kanyonu
Göynük Kanyonu, 4,5 kilometre uzunluğunda ve 2 milyon yılda oluştuğu düşünülüyor. Kanyon ise 2009 yılında turizme kazandırılmış. Plaj olarak belirlenmiş alanlarda yüzmek de serbest, buz gibi suya girip Antalya sıcağına kafa tutabilirsiniz. Alanda yüzmek ve yürümek dışında yapabileceğiniz çok sayıda aktivite var. Örneğin bulunduğumuz alanda zipline yapmak mümkün. Aynı zamanda kanyonun başladığı yerde, yani yaklaşık 2-2,5 kilometre ötede rafting ya da body rafting gibi ekstrem sporlar da yapabilirsiniz.
Kanyonun girişine doğru yürürken yolda “Göynük Yaylası” yönünü gösteren tabelalar göreceksiniz. Kanyondan yaylaya ve Hisarçandır Köyü’ne giden farklı uzunluklarda trekking yani doğa yürüyüşü rotaları var. Bu rotalar Likya Yolu’nun parçası aynı zamanda. Eğer yürüyüş sevenlerdensiniz mutlaka bu trekking yollarını deneyin.
3.Beldibi Mağarası
Burası, Paleolitik Çağ’a tarihlendirilen bir yaşam alanı. Beldibi Mağarası, 1950’lerde keşfedilmiş ve 1960’larda birkaç kez kazılmış. Bu kazılardan ele geçen buluntular, mağaranın Paleolitik Çağ’ın sonlarından itibaren insanlar tarafından kullanıldığını göstermiş. Burada yaşayanlar avcı-toplayıcıymış. Yani av peşinde ve iklim koşullarına bağlı olarak yer değiştiriyorlarmış.
Beldibi Mağarası, binlerce yıl önce yapılmış duvar resimlerine ev sahipliği yapıyor. Üstelik yapıldıkları tarih itibariyle bunlar Anadolu’daki en eski örnekler! Mağara duvarlarında şematize edilmiş insan, dağ keçisi ve geyik figürleri bulunuyor. Eğer gözleriniz yeterince keskinse görebilirsiniz cephede.
4.Phaselis Antik Kenti
Phaselis Akdeniz’in en güzel antik kentlerinden biri. Çok büyük bir kent değil ve henüz kazılmamış kısımları var. Phaselis Antik Kenti, küçük bir yarımadanın üzerinde yer alıyor. Çok eskiden küçük bir balıkçı yerleşkesi olduğu tahmin ediliyor. Milattan önce 7. yüzyılda Rodoslu denizciler tarafından keşfediliyor. Bir rivayete göre, denizciler burada bir çobanla karşılaşıyor ve ona gemilerinde bolca ekmek ve kurutulmuş balık olduğunu söylüyor. Karşılığında da bu yarımadayı istiyor. Çoban kurutulmuş balığı seçiyor ve böylece Rodoslular tarihin en karlı değiş-tokuşlarından birini yapıyor. Çünkü burada koloni kuruyor, şehirleşiyor ve zengin oluyorlar.
Hatta o kadar önemli bir kentmiş ki burası Kenti Perslerden aldıktan sonra Büyük İskender kışı burada geçiriyor.Kaynaklara göre, Phaselis’in baş tanrıçası ise Athena Polias’mış. Yani kentli Athena. Ona adanan tapınağın kentin tepesinin üzerinde yer aldığı düşünülüyor. Hatta tapınağın içinde Büyük İskender’in Athena’ya sunduğu çok özel bir hediyenin, Achilleus’un Mızrağı’nın korunduğu söyleniyor.
5.Yanartaş
Yanartaş’ın sırrı bundan birkaç yıl öncesine kadar tam olarak çözülememişti. Bu, bir doğa olayı ve tek değil, dünyanın farklı yerlerinde benzerlerine rastlanıyor. Metan başta olmak üzere toprakta ya da kayaların arasında sıkışan yanıcı gazlar kendiliğinden alev alıyor ve yüzlerce, hatta binlerce yıl yanıyor. Ancak Yanartaş’ı benzerlerinden ayıran önemli bir nokta var. O da buradaki metanın biyotik değil, abiyotik olması. Yani canlı organizmaların faaliyetleri sonucunda değil de farklı birtakım kimyasal süreçler sonucunda oluşması.
Antik dönemde ise burası önemli bir kült merkeziymiş. Ateşin ve demircilik gibi zanaatların tanrısı Hephaistos’a adanan bir tapınak varmış. Taşlardan alev çıkan bir yerde ateş tanrısına tapınılması şaşırtıcı değil, değil mi? Ayrıca burada Roma Dönemi’ne tarihlendirilen bir hamam, Bizans Dönemi’ne tarihlendirilen bir kilise bulunuyor. Dolayısıyla Yanartaş kutsiyetini neredeyse Anadolu Selçuklularına dek koruyor.
Eğer Kemer’e gitmeden önce Antalya planlarınız varsa, Antalya gezi rehberimize de mutlaka bakın.