İstanbul’un kalbi olarak görebileceğimiz Kapalıçarşı, dünyanın en eski ve en büyük alışveriş merkezlerinden birisi. Çarşının tarihi, 15. yüzyıla kadar uzanıyor. İnşaatına Fatih Sultan Mehmet döneminde başlanmış. Seneler içinde büyümüş ve ticaretin en önemli noktalarından biri haline gelmiş. Üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen Kapalıçarşı’nın İstanbul kültürü ve ekonomisi üzerindeki etkisi devam ediyor. Kentin sadece geçmişini değil, bugününü de öğrenmek için çarşıya uğramadan İstanbul’dan ayrılmamanızı öneririz.
Yazıya başlamadan önce hatırlatalım: Kapalıçarşı’yı adım adım kişisel ve dijital tur rehberinizle gezmek için Piri Guide mobil uygulamasını indirmeyi unutmayın! 
Kapalıçarşı Nerede?
Tarihi Kapalıçarşı, İstanbul’un Fatih ilçesinde yer alıyor. Çarşının olduğu konumdan Ayasofya’ya ve Sultan Ahmet Camisi’ne yürüyerek kısa sürede ulaşabilirsiniz.
Kapalıçarşı’ya Nasıl Gidilir?
Kapalıçarşı M1 ve M2 hatlarının geçtiği Beyazıt metro istasyonuna çok yakın bir konumda. Beyazıt’ta inip çarşıya yürüyebilirsiniz. Bir başka yol ise T1 tramvay hattını kullanmak. T1’e binerseniz Beyazıt-Kapalıçarşı durağında inmeniz gerek.
Kapalıçarşı’dan birçok otobüs geçtiği için ulaşım anlamında endişelenmenize gerek yok. Nasıl olsa İstanbul’da taksi bulmanın ne kadar meşakkatli olduğunu biliyoruz 🚕 Toplu taşımayı kullanmak sizin için çok daha iyi bir seçenek olacak. Ayrıca tam bir İstanbul deneyimi için Eminönü’ye uğrayıp balık ekmek yiyebilir ve Mısır Çarşısı’nı gezebilirsiniz.
Kapalıçarşı’dan Ne Alınır?
Buraya gelen herkes kendine göre bir şeyler mutlaka buluyor. Çünkü çarşının içinde 4 binin üzerinde dükkân var. Mücevherlerden halılara, baharatlardan broşlara kadar o kadar çok seçenek var ki!
- El yapımı halılar
- El yapımı takılar
- Broşlar
- Deri ürünleri
- Antika eşyalar
- Lokum
- Mozaik lamba
- Gelenksel kıyafetler
Unutmayın ki Kapalıçarşı her daim çok kalabalık ve canlı. Kalabalığın içinde yolunuzu bulmaya ve biraz da pazarlık yapmaya hazırlıklı olun 🤝🏻
Kapalıçarşı Gezilecek Yerler
Kapalıçarşı’da mutlaka görmeniz gereken yerleri altta listeledik. Ancak çok daha fazlasını Piri mobil uygulamasında bulabileceğinizi hatırlatmış olalım. Piri mobil uygulaması, size Kapalıçarşı için en güzel rotaları sunuyor, konumunuzu algılıyor ve neredeyseniz oranın hikayesini otomatik anlatmaya başlıyor. Size sadece kulaklığınızı takmak ve rotayı takip etmek kalıyor. Kapalıçarşı turumuzun anlatıcısı ünlü rehber Saffet Emre Tonguç. Tamamen sizin keyfinize ve hızınıza göre hareket eden kişisel mobil tur rehberinizi indirmeden Kapalıçarşı’yı gezmeye başlamayın!
Nuruosmaniye Cami
Nuruosmaniye Cami, inşaatına I. Mahmut döneminde başlanmış ancak kendisinin ömrü tamamlanışını görmeye yetmemiş. O yüzden cami, I. Mahmut’un kardeşi III. Osman zamanında tamamlanmış. Burası oldukça aydınlık bir yapı. Bunu sağlayan ise içerisindeki 174 adet pencereden içeri geren ışık. Ancak yapıyı özel kılan şey aydınlık olmasından ziyade Osmanlı’nın ilk barok yani Avrupai camisi olması. İçinde yer alan barok süsler bunu çok güzel bir şekilde yansıtıyor.
Mermer işçiliğinin de harika bir örneği kendisi. Vaaz kürsüsüne bakıp mermerin nasıl kullanıldığını görebilirsiniz. Vaaz kürsüsünün üstünde de bir hünkâr mahfili mevcut. Hünkâr mahfili, genelde sultan camilerinde gördüğümüz bir ekleme. Sultanlar, Cuma günü gelip Cuma namazlarını bu bölümde kılarlarmış.
Tarihi Broşlar
Kalpakçılar Caddesi’nden içeri girdiğinizde sağdaki ilk dükkânın 2 numaraya sahip olduğunu fark edeceksiniz. Sağdaki dükkanların hepsi çift sayıyla devam ediyor, soldakiler de tek sayıyla. Fakat Beyazıt Kapısı’na ulaştıktan sonra bu sayılar bir anda büyüyor, 200’lere kadar çıkıyor. Olur da Kapalıçarşı bölgesinde kaybolursanız Kalpakçılar Caddesi’ni, sonra da 1 ve 2 numaralı dükkânları bulmanızı öneririz.
10 numaralı işletmeye de bir göz atın deriz. Çünkü burası hanedanlara, krallara, kraliçelere hizmet veren bir dükkân. Adı da Topkapı. Burada eski Amerika Dışişleri Bakanı Madeleine Albright’ın aldığı eserleri bile görebilirsiniz. Satın aldığı ürünler arasında en dikkat çekeni, üzerinde yılan ve kılıç betimlemesi olan bir broş.
Cevahir Bedesteni
Cevahir Bedesteni’ne sıkça “İç Bedesten” dendiğini de duyacaksınız. Burası alışveriş severlerin Kapalıçarşı’da en çok uğradığı noktalardan birisi. Cevahir Bedesteni, aslında değerli taş ve mücevherlerin satışı için kurulmuş. Altından gümüşe kadar birçok farklı takı veya süs eşyası mevcut. El emeği göz nuru diyebileceğimiz, bakanın tekrar baktığı o kadar güzel ürünler var ki! Bedestenin içinde nesilden nesle gelmiş çok sayıda yetenekli zanaatkârla da tanışacaksınız. Bizim önerimiz Kapalıçarşı’nın hikâyesini ve geçmişini bir de Cevahir Bedesteni esnafından dinleyin 😊
Mesleklerin Çarşıları
Eskiden Osmanlı’da bir gelenek hakimmiş. Aynı mesleği yapanlar aynı sokakta olurmuş. Bu sadece Kapalıçarşı içerisinde değil, İstanbul genelinde böyleymiş. Sandalyeciler Sokağı, Tarakçılar Sokağı, Aynacılar Sokağı… Mahmut Paşa’nın paralelinde bulunan sokaklarda bu tür sokak isimlerini duymak hâlâ mümkün. Fakat bu gelenek eskisi kadar sürdürülmüyor. Homojen yapı zamanla Kapalıçarşı içerisinde de kaybolmuş.
Kapalıçarşı’da dışarıdan gelenlerin ismini çok sık duymadığı bir yer daha var: Yağlıkçılar Caddesi. Neymiş bu “yağlıkçılar” diyebilirsiniz. Anadolu sınırlarında devam eden yer sofrası kurma geleneği var. Önce yere bez serilir, üzerine yer masası konulur, sonra herkes o bezin altına girer. Bu bez, yere yemeklerin ve yağın dökülmesini engeller. İşte yağdan yola çıkarak insanlar yer sofrası bezi satanlara “yağlıkçı” demeye başlamış. Şu an Yağlıkçılar Caddesi, tekstil ürünlerinin satıldığı bir yer.
Zincirli Han
Ortasındaki kestane ağacı, küçük havuzu, atölyeleri ve Arnavut kaldırımları… Zincirli Han’da tarihi bir yolculuk sizi bekliyor!
Zincirli Han’ın girişindeki mermer merdivenler neden bu kadar dik ve yüksek, hiç düşündünüz mü? Eskiden hayvanlar Zincirli Han’da bağlı bir şekilde kalırmış. Ancak bazıları bağlı oldukları ipi koparıp yukarı çıkarmış. Halk da bunu engellemek için hanın merdivenlerini oldukça dik ve yüksek yapmış. Bu bize “İpini koparan gelmiş” deyimini hatırlattı 🙂
Zincirli Han’a “zincirli” denmesinin de bir sebebi var. Dikkatli bakarsanız sütunların üzerindeki olukları fark edeceksiniz. Bu olukların üstünde bir zamanlar aşağı kadar uzanan zincirler varmış. Sular o zincirden aksın, etrafa sıçramasın diye böyle bir sistem kurmuşlar.
Kapalıçarşı dünyasını çok daha detaylı keşfetmek isteyen Piri gezginleri Piri mobil uygulamasını indirip gezilerine istedikleri zaman başlayabilirler!
Kapalıçarşı sonrası İstanbul turunuza Heybeliada’da devam etmek isterseniz Tarihi Yarımada Gezi Rehberi yazımızı da okumanızı öneririz 😊
