Sakız Adasının küçük bir ada olduğuna bakmayın gerek tarihi gerek özellikleri açısından son derece özgün ve zengin bir ada. Tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış, birçok hikâye biriktirmiş. Ada aynı zamanda çok uzun sürelerden beri damla sakızının anavatanı ve yetiştiği nadir yerlerden biri. Dünyaya damla sakız dağıtımı buradan sağlanıyor, adadaki sakız kooperatifi sayesinde dünya pazarındaki damla sakızı fiyatı burada belirleniyor. Boşuna damla sakızı kokulu ada demiyoruz. Bunun dışında pırıl pırıl denizleri, UNESCO Dünya Kültürel Miras listesine girmiş yapıları ile ada ziyaretçilerine zengin bir tatil sunuyor.
Sakız Adası’na nasıl gidilir, hangi lezzetler tadılmalı, gezilecek yerler nelerdir; hepsi bu rehberde! Yazımıza başlamadan önce hatırlatalım: Sakız’ı adım adım kişisel ve dijital tur rehberinizle gezmek için Piri Guide mobil uygulamasını indirmeyi unutmayın! 🙂
Sakız Adası Nerede?
Sakız Adası, Türkiye’nin batı kıyısına oldukça yakın bir konumda bulunuyor. İzmir’in Çeşme ilçesinin hemen karşısında yer alan bu ada, Türkiye’ye sadece 7 kilometre uzaklıkta. Coğrafi olarak Kuzey Ege Denizi’nde yer alıyor ve Yunanistan ana karasına yaklaşık 200 kilometre mesafede.
Sakız Adası’na Nasıl Gidilir?
Sakız Adası’na gitmek için en kolay yol Çeşme üzerinden. Ulusoy Çeşme Limanı’ndan kalkan feribotlar ile adaya rahatça ulaşabiliyorsunuz. Adaya giden birden fazla firma var. Yolculuk ise 20 dakika ile 40 dakika arasında sürüyor. Özellikle yoğun dönemlerde seferler artıyor. Fakat yoğun dönem demek kalabalık demek. Bu yüzden feribot kalkmadan 1,30 saat önce limana varmak mantıklı oluyor. Ada aynı zamanda kapıda vize uygulamasına dahil adalardan bir tanesi. Bu yüzden ‘aman vize çıkacak mı?’ derdiniz de neredeyse yok.
Adaya bir diğer gidiş yolu Atina’nın Pire limanından. Feribotlar yılda 365 gün, haftada üç kez yapılıyor ve yolculuk yaklaşık dokuz saat sürüyor.
Sakız Adası’nda Ne Yenir?
Adanın en ünlü yiyeceklerinden biri olan Mastello peyniri, yerel üreticiler tarafından yapılan ve özellikle salatalarda ve meze tabaklarında sıkça kullanılan bir lezzet. Eğer makarna seviyorsanız, Kordelia veya Valanes isimli yerel makarnalar mutlaka denemeye değer.
Tatlılara gelince, Sakız Adası tam bir cennet. Malathropita ve Neratzopita, adanın kendine özgü tatlılarından sadece ikisi. Malathropita baharatlı bir kek çeşidi, Neratzopita ise portakallı bir tatlı. Özellikle Sfougato, adanın ünlü omleti, kahvaltılarda veya hafif öğle yemeklerinde tercih edilebilir.
Sakız Adası’nda yemeklerin yanında Mastiha ve Souma da denemeye değer. Mastiha, sakız ağacından elde edilen reçineli bir içecek olup, eşsiz aromasıyla tanınır. Souma ise üzüm veya incirden yapılan geleneksel bir içki olup, keyifli akşamlar için idealdir.
Mitolojide Sakız Adası
Sakız Adası, Yunan Mitolojisinde de kendine yer bulmuş bir ada. Hikayeler ve efsaneler yıllar boyunca bölünmüş olsa da adanın tarihi birden fazla mitolojik hikâyeye bağlı. Özellikle ismi ile ilgili fazlaca rivayet bulunuyor. Bunlardan en bilineni adanın Yunanca ismini (Chios), Poseidon ile adalı bir perinin oğlu olan Chios’tan geldiği.
Bir diğer bilindik hikâye ise Antik Yunan mitolojisine göre Sakız Adası’nın ilk kralı, Girit Kralı Minos’un torunu ve Tanrı Dionysos ile Ariadne’nin oğlu Inopion. Bir inanca göre adalılara şarap yapmayı öğreten kişi Inopion ta kendisi. Yine efsaneye göre, Sakız Adası’nın ünlü lirik şair Homeros’un doğum yeri. Hatta Vrontados köyünde Homeros’un şiirlerini öğrettiği Daskalopetra adında bir kaya var.
Sakız Adası Gezi Rehberi
Chios Merkez
Eğer feribot ile geliyorsanız, zaten ilk adımınızı atacağınız yer Chios Merkez. Burası aynı zamanda adanın da merkezi. Liman boyunca sıra sıra uzanan kafeler, tavernalar ve alışveriş dükkanları sizi karşılıyor olacak. Özellikle yaz aylarında günün her saati kalabalık ve adanın hayatı genelde burada akıyor. Chios merkeze yakın olan Sakız Çarşısı’na da uğrayabilirsiniz. Fakat şimdiden uyaralım, çarşı Pazar günleri kapalı. Aynı zamanda merkeze yakın olan Bizans dönemi Sakız Kalesi ve Sakız Arkeoloji Müzesi de mutlaka görmeniz gereken yerler arasında.
Narenciye Müzesi
Adanın Kambos bölgesinde bulunan Narenciye Müzesi, bölgenin incilerinden bir tanesi. Zaten narenciye bölge için çok önemli olan bir konu. Bölgenin narenciyeleri, özellikle de mandalinası çok meşhur ve bölgenin haklının da çok uzun dönemlerdir geçim kaynağı. Narenciye müzesi, yerel narenciye türlerine ve üretimine ilişkin bir anlayış sunuyor. Portakal, limon ve mandalina ağaçları ile dolu bahçesinde bir kafe de mevcut. Molanızı da orada vermeyi unutmayın.
Pyrgi Köyü
Pyrgi şüphesiz adanın en büyüleyici köylerinden bir tanesi. Pyrgi, binaların cephelerindeki detaylı dekoratif motifler nedeniyle genellikle “boyalı köy” olarak anılıyor. Pyrgi’de mutlaka görmeniz gereken bir yer ise Agioi Apostoloi kilisesi. 14. yüzyıla ait olağanüstü iyi korunmuş bir Bizans anıtı olan kilise, Nea Moni Katholikon’unun bir kopyası. Bunun dışında eğer adaya ayırdığınız vakit bolsa, 1-2 gece bu köyde kalmanızı tavsiye ederiz. Hem tarihi evlerde kalmak çok keyifli hem de akşam vakitleri küçük ağaçlarla dolu meydanı köyün halkı ile doluyor ve ada hayatını çok güzel görmüş oluyorsunuz.
Mesta Köyü
Pygri gibi küçük bir koy olan Mesta, Mastihochoria (Sakız Köyleri) olarak adlandırılan bölgede yer alıyor. Mesta eskiden yoğun bir sakız üreticisiymiş ve sakinleri bugün güzel konaklardan görülebileceği gibi zenginmiş. Şimdi, Sakız Adası’nın en iyi korunmuş orta çağ köyü. Evler, bir duvar oluşturacak şekilde birbirine bitişik olarak inşa edilmiş. Bunun sebebi ise zamanında korsan saldırılarından köyü koruyabilmek içinmiş.
Ufak bir not: genel olarak Mastichoria Bölgesi mutlaka görmeniz gereken yerler arasında. Adanın damla sakızı güzellikleri bu bölgede saklı. Bölge aynı zamanda bir damla sakızı müzesine de sahip. Eğer merak ediyorsanız ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.
Nea Moni Manastırı
Nea Moni Manastırı, Yunanistan’ın en eski manastırlarından biridir. 11. yüzyıldan kalma manastır, Bizans İmparatoru Konstantin IX Monomachos ve eşi İmparatoriçe Zoe tarafından inşa edilmiş. Manastır aynı zamanda adadaki UNESCO koruma altında olan kültürel miraslardan bir tanesi. Meryem Ana’ya adanmış manastır altın mozaikleri süslü freskleri ile Ege’nin en güzel manastırlarından da biri.
Bu yaz ada ada gezeceğim diyorsanız, Midilli gezi rehberimiz de ilginizi çekebilir.