“Aristoteles yanılıyordu; evren dört değil, beş elementten meydana gelmiştir: Ateş, Toprak, Hava, Su ve Floransalılar!”
Papa VIII. Bonicafius, Floransa’yı işte böyle tanımlamış. Floransa, leziz İtalyan yemekleri, şarabı, havası, müziği, insanı yani kısacası ruhuyla sizi içine çekecek bir şehir.
Floransa, M.Ö. 1. yüzyılda Romalılar tarafından kurulmuş. Eski adı da Floransa değil, Florentia’ymış. Kent, şu anda İtalya’nın merkezinin buldunuğu Arno Nehri boyunca uzanan bir Roma yerleşim yeriymiş. Ticaretin kalbinin attığı noktalardan biriymiş. Gel zaman git zaman derken Floransa daha da büyümüş, gelişmiş. Avrupa’da sanatın, bilimin ve politikanın geliştiği bir yer hâline gelmiş. Kimler gelmiş kimler geçmiş buralardan: Michelengelo, Da Vinci, Dante…
Yazıya başlamadan önce hatırlatalım: Floransa’yı adım adım kişisel ve dijital tur rehberinizle gezmek için Piri Guide mobil uygulamasını indirmeyi unutmayın!
Floransa İsmi Nereden Geliyor?
Floransa meydanınd, mermerden yapılma iki tane dikilitaş bulunuyor. İşte oradaki çiçek Floransa’nın amblemi İris çiçeği. Şehrin adı da bu çiçekle bağlantılı. Şehrin eski adı Florentia’mış. Daha sonra Fiorenca’ya dönüşmüş. Fiora da İtalyanca’da çiçek demek. O yüzden şehirde gezinirken buna benzer bir sürü çiçek görebilirsiniz
Floransa Nerede?
Floransa, orta İtalya’daki Toskana bölgesinin başkenti. Zengin tarihi, çarpıcı mimarisi ve dünyaca ünlü sanatıyla biliniyor. Şehrin yaklaşık 400.000 kişilik bir nüfusu var ve bu da onu Toskana’daki en büyük şehir yapıyor
Floransa’ya Nasıl Gidilir?
İstanbul’dan Floransa’ya direkt uçuş bulunmuyor. İstanbul Atatürk Havalimanı veya Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan yaklaşık 3 saat süren bir yolculukla Bologna Guglielmo Marconi Havalimanı’da uçmanız gerek. Havalaanı ile Floransa arası 106 kilometre. Buradan shuttle otobüsler, tren veya taksi ile kente geçebilirsiniz. Eklemeden olmaz, Avrupa’nın her yerinden tren ile de ulaşabilirsiniz.
Floransa’ya Ne Zaman Gidilir?
Floransa’yı ziyaret etmek için en iyi zaman, havanın ılıman olduğu ve kalabalığın daha az olduğu ilkbahar (Nisan-Haziran) veya sonbahar (Eylül-Ekim) ayları. Bu mevsimler ayrıca gezi ve açık hava etkinlikleri için en iyi koşulları sunuyor.
Tahmin edeceğiniz gibi Floransa’da renkli bir gece hayatı bulamayabilirsiniz, Floransa gece kulüpleri oldukça sayılı. Fakat dilerseniz buraya kadar gelmişken Floransa Venedik tren hattı ile Venedik’ e uğrayabilir hatta zamanınız varsa Milano’ya da uğrayabilirsiniz. Aslına bakarsanız bizce en güzeli, İtalya için uzun bir zaman dilimi ayırmak; Roma, Floransa, Venedik üçlüsünü bir arada gezmek.
Floransa Gezilecek Yerler
Floransa’da mutlaka görmeniz gereken yerleri altta listeledik. Ancak çok daha fazlasını Piri mobil uygulamasında bulabileceğinizi hatırlatmış olalım. Piri mobil uygulaması, size Floransa için en güzel rotaları sunuyor, konumunuzu algılıyor ve neredeyseniz oranın hikayesini otomatik anlatmaya başlıyor. Size sadece kulaklığınızı takmak ve rotayı takip etmek kalıyor. Tamamen sizin keyfinize ve hızınıza göre hareket eden kişisel mobil Floransa’yı gezmeye başlamayın!
Santa Maria Novella Bazilikası
Santa Maria Novella Bazilikası Floransa’daki en önemli kiliselerden biri. Dini bir topluluk tarafından inşa edildiği için kiliseden ziyade bazilika olarak hitap ediliyor. Kiliseyi 13. Yüzyılın sonlarında Dominikler inşa etmiş. Dominikler, 13. Yüzyılın başından beri burada, o zamanlar bağlık bahçelik olan bir bölgede yaşıyorlarmış. Kilisenin Santa Maria’ya, yani “Üzüm Bağlarının Meryem Ana’sına” adanmış olması da işte bu yüzden. 13. Yüzyılın sonunda kiliseyi yenilemeye karar verip gotik tarzındaki bu güzel yapıyı inşa etmişler.
İçeride de göreceğiniz gibi, kilisenin orijinal özellikleri olduğu gibi korunmuş. Masaccio’nun Baba Oğul ve Kutsal Ruh freski, Brunelleschi’nin çarmıhı ya da Domenico Ghirlandaio’nun mabeti süsleyen tabloları gibi büyüleyici sanat eserleri bulunuyor. Kiliseyi ziyaret edip içindeki muhteşem sanat eserlerini görmek isterseniz, kilise Pazar sabahları hariç her gün ziyaretçilere açık. Fakat içeri girmek için girişte bilet satin almanız gerekiyor.
Palazzo Strozzi
Bu yapı Rönesans tarzıyla inşa edilmiş sarayların en güzel örneklerinden biri. Rönesans dönemi, antik Yunan ve Roma kültürünün dirilişine sahne oldu. Zaten rönesans kelimesi de yeniden dogma anlamına geliyor. Rönesansın akımının özünde humanism yatıyor, İtalyanca “umanesimo”.
Bu yapı çok varlıklı, banker bir ailenin eviymiş. Ailenin adı Strozzi. Bu aile yine çok meşhur olan başka bir ailenin, Medici ailesinin rakibiymiş. O zamanlar Filippo Strozzi bütün parasını bu gördüğünüz sarayın inşasına harcamaya karar vermiş. Palazzo Strozzi’nin dışı biraz kaba bir görünüme sahip olsa da iç avlusu kesinlikle çok şık görünüyor. Burası rönesans tarzının tüm özelliklerini taşıyor. Eski tarzda başlıkları olan sütunlar ve beyaz ve gri olmak üzere yalnızca iki renkten ibaret kemerler… Günümüzde Strozzi Sarayı geçici sergilerin düzenlendiği halka açık bir bina olarak kullanılıyor.
Piazza della Repubblica
Burası şehrin asıl merkezi. Burada bulunan binaların tümü 19. Yüzyıldan kalma. Floransa’nın diğer bölgeleriyle karşılaştırıldığında buradaki binalar modern kalıyor. Ancak şehrin hakiki en eski merkezi burası.
Burada birçok eski bina varmış, üstelik korunabilecek halde binalar da değillermiş. Çok iyi bir muhit değilmiş kısacası. Yoksul insanların yaşadığı bir yermiş. 1865 yılında Floransa İtalya’nın başkenti ilan edildiğinde, şehir yönetimi geniş çapta restorasyon çalışmaları başlatmış. Bir zamanlar Piazza del Mercato Vecchio olarak bilinen Piazza della Repubblica, yani bu eski Pazar yeri tamamen yenilenmiş. Eski binalar yıkılıp yenileri inşa edilmiş.
Medici Sarayı
Buradaki her şey 14. Yüzyıldan kalma, yani 600 yıllık. Biraz durup gelip geçenleri izlemek istiyorsanız binanın etrafını çepeçevre saran taştan banklara oturabilirsiniz. Ve eğer 600 yaşında olan bir şeye dokunmak istiyorsanız, elinizi güçlü kaya anlamına gelen pietra forte’nin taş bloklarından birine koyabilirsiniz 🙂
Medici ailesi, en azından ilk nesil burada yaşamış. Saray, ailenin babası addedilen ihtiyar Cosimo tarafından yaptırılmış. Oğlu Piero ve Muhteşem Lorenzo olarak tanınan torunu Lorenzo da burada yaşamış; Lorenzo belki de ailenin en önemli üyelerinden biriydi. Sadece iyi bir lider değil, aynı zamanda sanatçıların da hamisiydi. Sponsorluğunu yaptığı sanatçılar arasında Michelangelo da yer alıyor. Ünlü Michelangelo, henüz çocukken bu binada, Lorenzo il Magnifico’nun kanatları altında yaşıyormuş. Sanat hayatına Medicilerin koruması sayesinde başlayıp resim ve heykel yapmayı burada öğrenmiş.
Sarayın avlusu mükemmel bir tarzda yapılmış; zarif, klasik sütunlar ve kemerler, duvarlarda kabartmalar ve incelikli yazılar… Medici Sarayı günümüzde halka açık bir bina. Ayrıca Floransa’nın da idari binası. Binada idari ofisler ve bir de müze bulunuyor. Siz de geziniz sırasınca Medicilerin yaşamış olduğu daireleri ziyaret edebilirsiniz.
Duomo Kubbesi
Burası her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği, Floransa’nın en popüler yerlerinden ve sembollerinden biri. Duomo kelimesi “ev” demek. İtalya’da Duomo’yu şehrin en önemli kilisesi olarak sayıyorlar. Yukarıda manzara gerçekten mükemmel. Fakat aklınızda olsun, tepeye tırmanmak için 463 basamak çıkmanız gerekiyor. Brunelleschi’nin kubbesinin sırrı tuğla yapısı. Birbirinin içine geçen tuğlalar bir balık sırtıyla kıyaslayabileceğiniz türden mimari bir destek meydana getiriyor. Bu yapı, Saint Peter’s dahil olmak üzere hala dünyadaki en büyük tuğla kubbe niteliği taşıyor ve birçok farklı kubbeye de ilham olmuş.
Aziz Giovanni Vaftizhanesi: Cennet Kapıları
Vaftizci Yahya Vaftizhanesi ya da İtalyanca ismiyle Battistero de San Giovanni, Floransa’daki en eski binalardan biri. Adının da belirttiği gibi bu bina, Katolik mezhebinin çok önemli ve kutsal bir parçası olan vaftiz ayini için inşa edilmiş.
11. yüzyılda yapılan vaftizhane beyaz ve yeşil mermer olmak üzere iki farklı taşla süslenmiş. Dini yapılarda sıkça rastladığımız bu tür süslemeli stile geleneksel Roma tarzı adını veriyoruz. Binanın şekli İtalya’da yaygın olduğu haliyle sekizgen, ancak ülkede şekli dairesel olan başka vaftizhaneler de bulunuyor.
Vaftizhanenin üç kapısı var ama katedrale bakan kapısını mutlaka yakından incelemelisiniz. Sanat kavramını tamamıyla değiştirmiş nadir bir sanat eseri bu kapı. Kapıya cennetin kapıları ismini, “bu kapılar o kadar güzel ki cennetin kapısı varsa bu kadar olur” diyerek Michelangelo vermiş. Bu kapılara Rönesans kapısı da diyebiliriz çünkü bu, Floransa’da ortaya çıkan ilk Rönesans eserlerinden biri. Bu güzel kapıları yapan sanatçı Lorenzo Ghiberti.
Floransa’da gezilmemiş yer bırakmamak için dijital tur rehberiniz Piri ile şehri daha detaylı ve keyifli bir şekilde gezebilirsiniz!
Son olarak Floransa gezilecek yerler listemizi sevdiyseniz Roma Gezi Rehberi yazımıza da mutlaka göz atın deriz! 😊