Türkiye dört bir yanı saklı güzelliklerle bezeli bir coğrafya. Sular altındaki Halfeti’den tutun, Göbeklitepe’den önce en eski medeniyet pusulası kabul edilen Çatalhöyük’e kadar, her köşede ayrı bir hikaye var. Birbirinden büyüleyici tarihi yapılar ve hikayeler saklayan bu coğrafyada görülecek şey çok, yaz yaz bitiremeyiz. Bu yazımızda klasik rotalardan sıkılan gezginler için Türkiye’de görmeniz gereken 5 yeri sıraladık.
Yazıya başlamadan önce hatırlatalım: Listedeki yerleri ve çok daha fazlasını adım adım kişisel tur rehberinizle gezmek için Piri Guide mobil uygulamasını indirmeyi unutmayın! 😊
Asos
Asos Türkiye’de görmeniz gereken yerlerin başında geliyor. Çoğu gezgin özellikle yaz aylarında Çanakkale, Bozcaada ve Gökçeaada gibi rotaları sıklıkla gezip, Çanakkale’ye sadece 1 saatlik mesafede olan Asos incisini gözden kaçırabiliyor. Asos’ta aslında her gezgin için bir seçenek var. İnsana huzur veren, pırıl pırıl denizi, Antik Liman ve Kadırga Koyu boyunca sıralanan gözden uzak ve kalabalık olmayan plajları Asos’un en cazip özellikleri arasında.
Tabii Asos sadece isminden eşsiz denizi ile bahsettirmiyor. Tarih sever gezginler için Asos Antik kenti mutlaka görülmesi gereken yerler arasında. Antik kentin kalıntılarında gezindikten sonra güneşili kentin en yüksek noktası olan Athena Tapınağı’nda batırmak gerçekten büyüleyici bir deneyim oluyor. Aynı zamanda felsefeci, matematikçi, kısacası döneminin bütün ilimleri ile ilgili olan Aristo bir zamanlar Asos topraklarında evlenmiş, bu antik kentte tarihin ilk lisesini kurup, öğrencilerine bilgilerini aktarmış.
Çatalhöyük
Türkiye’de görmeniz gereken yerlerden bir diğeri ise kesinlikle Çatalhöyük. Konya’nın yaklaşık 52 kilometre uzağında bulunan Çatalhöyük Konya’nın kültürel miraslarının da en çarpıcı yeri. Yaklaşık 9.500 yıllık bu yerleşim yeri. Neolitik dönem Anadolu’su ve Dünyanın en önemli yeri aynı zamanda. Çünkü ilk mülkiyet kavramı bu topraklarda ortaya çıkıyor. Yani tarihi öncesinde yerleşik düzene geçilen, toplayıcılık ve avcılık gibi kavramların ortaya çıktığı ilk yerlerden kabul ediliyor.
Aynı zamanda ilk ev mimarisini de burada görüyoruz. Evleri inşa ederken kullanılan kerpiç malzemesi hala civar ilçelerde ev inşasında kullanılmakta. Aynı zamanda ne kapısı ne de penceresi olan bu ilk evlere damından indirilen bir merdiven yoluyla giriliyormuş. Çatalhöyük’ün bir başka özelliği ise ana tanrıça Kibele’nin karşımıza ilk çıktığı yer. Avcı ve toplayıcı toplumdan yerleşik hayata geçerken çoğalmak çok elzem bir yerde. Ana tanrıça Kibele’de burada devreye giriyor. Kısacası Çatalhöyük ‘’nerden geldik, nereye gidiyoruz?’’ tadında bir macera yaşatıyor insana.
Halfeti
E Türkiye’de görmeniz gereken yerler listesi yapıp Halfeti’yi konuşmamak olmazdı. Sular altındaki Halfeti belki de Türkiye’deki en özel yerlerden biri. Bunun en büyük sebebi ise Türkiye’de mikro klima özelliği gösteren üç yerden biri. Çevresinde bulunan Urfa ve Gaziantep illerinden zeytin ve fıstık ağaçları yetişirken, bir tek Halfeti’de portakal ve mandalina bahçeleri bulunuyor. Ayrıca Halfeti’ye özel siyah gülü de unutmamak gerek. Bir tek Halfeti’de yetişen bu gül çeşidi bahar aylarında büyüyor ve bir tek Halfeti’de görünüyor.
Halfeti aynı zamanda tarihi ile de insana kendini hayran bırakan bir yer. Baraj inşası sonucunda sular altında kalan Halfeti iki bölüme ayrılıyor. Sular altında kalan kısmı ve insanların daha sonra çevresine yayılmasıyla oluşan yeni kısım. Şehrin sular altında kalan kısmı tabii ki de en ilginç kısım. Özellikle yaklaşık 45 dakika süren tekne turu ile Rumkale’ye gidip, Halfeti’nin kadim tarihine bir bakış atmak çok keyifli bir deneyim.
Cumalıkızık
Cumalıkızık Bursa’da şirin bir köy olarak zannedilse de aslında tarihi açıdan önemi çok büyük. 300 yıllık geçmişi ile bu köy ismini tarih kitaplarına yazdırmış. Osmanbeyliği yani bizim bildiğimiz Osmanlılar Bursa’yı fethettikten sonra bu bölgeye yerleşip köyler kurmuşlar. Cumalıkızık ve etrafındaki 7 köy daha Osmanlı’nın ilk defa köy yaşantısına geçtikleri yerlerden sayılıyorlar. Renkli, genellikle iki katlı olan evleri, dar arnavut kaldırımlı sokakları ile erken dönem Osmanlı mimarisinin en güzel örnekleri burada. Hatta bu küçük ama şirin köy UNESCO tarafından dünya kültürel mirasları arasına da alındı. Bursa’ya yolu düşen gezginlerin mutlaka uğraması gereken bir yer burası.
Tirilye
Türkiye’de görmeniz gereken yerlerin son ismi de Tirilye. Mudanya’ya bağlı olan bu köy eski bir Rum köyü. İsmi ise üçleme anlamına geliyor. Tirilye topraklarından çıkıp aziz statüsü kazanan üç keşişi temsilen konulmuş bu isim. Günümüz Tirilyesi ise önemli bir balıkçı kasabası olarak anılıyor.
Kasabanın en önemli mirası ise Taş mektebi. 1909 yılında Neo-klasik tarzda yapılan bu taş mektep Kazım Karabekir tarafından o bölgede savaştan dolayı öksüz kalan çocukları bir çatı altında toplamak için yapılmış. Bir nevi bu taş mektep içerisinde sahip çıkmışlar çocuklara. Anadolu’nun ve dünyanın ilk kimsesiz çocuklar okulu olarak da biliniyor burası.
Son olarak ‘Kırk yıllık Kahni olur mu yani deyimi’ de bu topraklardan çıkma. Oldukça da komik bir hikayesi var. Tirilyeli bir şair olan Kani bir gün Hristiyan bir kıza âşık olur. Kız ancak dinini değiştirse Kani ile beraber olmayı kabul eder. Kani kararsız kalır ve arkadaşlarına danışır. Arkadaşları: ‘’iyi düşündün mü kırk yıllık Kani olur mu yani’’ der. Yani çok sık kullanılan bir Rum ismidir. Daha sonra da bizim günlük hayatta kullandığımız yani olur bu isim.
Türkiye’de görmeniz gereken yerler tabii ki de bu kadarla sınırlı değil. Zeugma gezi rehberimiz de ilginizi çekebilir.