Köyceğiz Türkiye’nin sayılı “Cittaslow” yani “Sakin Şehir” unvanı taşıyan ilçelerinden biri. Burası hem kültürel hem de tarihsel doku anlamında çok zengin. Köyceğiz tarihi M.Ö. 3400’lere kadar uzanıyor. Hatta burada yaşayan ilk uygarlık Karyalılar’mış. Sonra tanıdığımız daha birçok medeniyet gelmiş geçmiş bu topraklardan: Asurlular, Persler, Yunanlılar, Osmanlılar… 1882 senesinde ise ilçe olmuş.
Köyceğiz Gölü adını ilçeden almamış, tam tersine buraya adını vermiş. Yöre halkı bu gölün bir ova üzerinde yer aldığına inanıyor. Söylenene göre bir zamanlar ovaya su basmış. Bu su neredeyse bütün köyü yutmuş. Gölün oluştuğu kısmı görenler de “Ne olmuş ya burada? Bütün köyü su basmış. Zavallı Köyceğiz!” demiş. İşte Muğla’nın gözbebeği Köyceğiz ismini böyle almış.
Yazıya başlamadan önce hatırlatalım: Köyceğiz’i adım adım kişisel ve dijital tur rehberinizle gezmek için Piri Guide mobil uygulamasını indirmeyi unutmayın!
Köyceğiz Nerede?
Köyceğiz, Ege ve Akdeniz’in buluştuğu noktada yer alan Muğla’nın bir ilçesi. Fethiye’ye yaklaşık 70 kilometre uzaklıkta. Koyu, sahilleri ve kaplıcası onu turistik bir kent yapan en dikkat çekici özelliklerden.
Köyceğiz’e Nasıl Gidilir?
Köyceğiz’e havadan ve karadan gitmek mümkün. Çeşitli havayolu şirketlerinin seferleriyle ilçeye gelebilirsiniz. Ancak direkt Köyceğiz’e uçuş yok. Bunun için uçuşunuzu Dalaman Havalimanı’na almanız gerek. Havaalanından HAVAŞ veya Muttaş otobüsleriyle Köyceğiz’e rahatlıkla geçebilirsiniz. Yine belediyenin otobüs seferleri de mevcut.
Karadan gitmek isteyenler ise otobüs firmalarının biletlerine bakabilir. Direkt Köyceğiz Otogarı’nda ineceğiniz için tekrar uzun yol çekmenize gerek yok. Fakat ben kişisel aracımla gideceğim diyorsanız İstanbul’dan yaklaşık 750 km; Ankara’dan 615 km Köyceğiz’e uzuuuun bir yol gitmeniz gerek. Özellikle İstanbul’dan gelen gezginlerimiz Susurluk’ta durup bir Susurluk ayranı içmeden gitmesinler.
Köyceğiz’e Ne Zaman Gidilir?
Bitmeyen Pazartesiler, sonsuz trafik, akbil sesleri, dondurma kabındaki dolmalar… Eminiz siz de bir yüzünüzü buruşturdunuz. Bazen bunları düşünüp her şeyden uzaklaşayım, bir güzel kafa dinleyim diyorsunuz değil mi? Belki de “Tatil yapayım ama emekli usulü olsun biraz ya”cılardansınız. O zaman Köyceğiz tam size göre!
Evet, burası diğer tatil beldelerine göre yazın daha sakin. Ama tabii ki yaz ayları söz konusu olduğunda turist de bol oluyor. Sakin şehir Köyceğiz’de bile aradığınız sakinliği yaz sezonunda bulamamak muhtemel. O yüzden siz en iyisi havaların ılık olduğu ve sesten uzak bahar aylarında gelin. Aramızda kışçılar varsa sizi de unutmadık! Köyceğiz her mevsim çok güzel, kışın bile güneş size “cee-ee!” diyebilir. Dondurucu ve gezinizi engelleyecek ciddi bir soğuk olmayacağından kışın da Köyceğiz gezisi ideal bir seçim.
Not: Yuvarlak Çay’ın sopsoğuk sularına ayaklarınızı dakikalarca uzatmak hangi sezon giderseniz gidin pek mümkün olmayabilir 😊
Köyceğiz’de Nerede Kalınır?
Köyceğiz’de pansiyonlardan yıldızlı otellere, tatil köylerinden kamp alanlarına kadar kalabileceğiniz birçok nokta var. Mesela Ekincik Koyu taraflarında tesisler mevcut. Yaz sezonu boyunca fiyatlar belki çok ekonomik olmayabilir.
Ama dediğimiz gibi Köyceğiz kışın çok güzel! Bu nedenle kışın gelip cebinizi çok yakmayacak şekilde aparatlarda kalabilirsiniz. Beldenin sakinliğini de tam zamanında deneyimlemiş olursunuz. İlla yazın geleceğim, kalabalık olsun ama bizim olsun diyorsanız da önceden yerinizi ayırtmanız gerekecek.
Köyceğiz Gezilecek Yerler
İşte karşınızda içinizi ısıtacak kaplıcası, plajı ve doğa harikalarıyla Sakin Şehir Köyceğiz!
Köyceğiz’de mutlaka görmeniz gereken yerleri altta listeledik. Ancak çok daha fazlasını Piri mobil uygulamasında bulabileceğinizi hatırlatmış olalım. Piri mobil uygulaması, size Köyceğiz için en güzel rotaları sunuyor, konumunuzu algılıyor ve neredeyseniz oranın hikayesini otomatik anlatmaya başlıyor. Size sadece kulaklığınızı takmak ve rotayı takip etmek kalıyor. Tamamen sizin keyfinize ve hızınıza göre hareket eden kişisel mobil tur rehberinizi indirmeden Köyceğiz’i gezmeye başlamayın!
Köyceğiz Gölü
Köyceğiz Gölü, Dalyan Boğazı’ndan Akdeniz’e bağlanıyor. Burası Türkiye’de denize bağlantısı olan tek göl. Denize doğal yollarla bağlanmış olan bu tür göllere “ayaklı göl” diyoruz. Ve bu ayaklı göllerden dünyada yalnızca 7 tane var. Gölün üzerinde irili ufaklı adalar göreceksiniz. Bunlardan birisi ünlü Hapishane Adası. Ada, Cenevizliler Döneminde hapishane olarak kullanılıyormuş. Hatta adada Cenevizlilerden kalma bir kale dahi mevcut. Geçmişte yaşanan boğulma vakaları sonrası gölde yüzmemek en güvenlisi. Ancak yüzmek için Ekincik Koyu’na gidebilirsiniz.
Kaunos Kral Mezarları
Köyceğiz’de hemen tepede bizi selamlayan bu mezarlar, Kaunos Antik Kenti’nin önemli simgelerinden biri. Mezarlar, kayalar oyularak yapılmış. Yapımlarına ise M.Ö. 4. yüzyılda başlanmış. Roma Döneminde bile kullanılmış bunlar. Kaya mezarlarının arasında kendini belli eden bir tane en büyük mezar var. İlk bakışta sanki orası harap olmuş gibi görünüyor. Ancak aslında görünen büyük mezar hiç tamamlanamamış. Persler kente gelince mezarın da yapımı yarım kalmış.
Şimdi asıl soruyor geliyoruz: Kaunos Kral Mezarları neden yükseğe dikilmiş? Aslında bu sorunun iki cevabı var: sosyal statü ve inanç. Buradaki kaya mezarlar, yüksek statüdeki insanlar için yapılmış. Yani öyle herkesin son durağı değilmiş bu nokta. İkinci neden yani inanç ise Tanrıya yakın olmak. Antik Dönemde mezarlar ne kadar yüksekte olursa yaratıcıya da bir o kadar yakın olunacağı inancı varmış.
Yuvarlak Çay
Yuvarlak Çay, Sandras Dağı’nın eteklerinden akıyor. Efsane der ki Sandras Dağı’ndan Köyceğiz Gölü’ne doğru su akarmış. Ama gölü besleyen nehir bir gün kupkuru kalmış. Yöre halkı da “Bu susuzlukla ne yapacağız biz?” diye kara kara düşünmeye başlamış. Sonra “suyun gözü” diye adlandırılan bu yere gelmişler. Kutsal çınar ağaçlarının altında günlerce dualar etmiş, türküler söylemiş, adaklar adamışlar. Eee, sonra ne olmuş? Birden şırıl şırıl su akmaya başlamış. Yuvarlana yuvarlana bereket saçarak akmış bu su. O yüzden de adı “Yuvarlak Çay” olsun demişler.
Yuvarlak Çay’ın suyu gerçekten soğuk, bizden söylemesi. Ama ayakkabılarınızı çıkarıp kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Soğuğa ne kadar dayanırsınız, işte onu bilemiyoruz. Sabah saatlerinde geldiyseniz serpme kahvaltı; öğlene doğru geldiyseniz de tereyağında pişmiş taptaze bir alabalık yiyin. Sığla ağacının filizlerinden yapılan yoğurtlamayı tatmadan da ayrılmayın!
Sultaniye Kaplıcaları
Sultaniye Kaplıcaları’nın hikayesi Lokman Hekim’e kadar uzanıyor. Rivayete göre Lokman Hekim hastalarından birini bir türlü tedavi edememiş. En sonunda umutsuzlukla “Allahım! Bu kulunun derdine derman ol!” diye yalvarmaya başlamış. Tam o sırada üzerinden dumanlar tüten bu sular akmaya başlamış. Lokman Hekim ise hastasını bu suyla yıkayarak iyileştirmiş.
Ölemez Dağı’nın eteklerindeki Sultaniye Kaplıcaları, dünyanın ikinci büyük radyoaktif kaplıcasından biri. Diğeri ise Endonezya’da. Kaplıcadan çıkan su 39°C. İçerisinde kalsiyum klorür, kalsiyum sülfür, bromür, radon gibi maddeler ve radyoaktifler var. Bu içeriklerden dolayı ağır bir kokuya sahip. Fakat zamanla alışıyorsunuz. Yılın her dönemi ziyarete açık ve etrafında oteller var. Yani birkaç gün kalmak isteyenler için oldukça ideal. Kaplıcaların olduğu yerde çamur banyosu yapmayı da unutmayın!
Köyceğiz’deki gezilmesi gereken diğer yerleri ve hikayelerini Piri uygulamamızdaki sesli turdan dinleyebilirsiniz. Bu turu, yangınlardan zarar gören ilçe turizmine destek olmak için hazırladık. Turun tüm gelirini ise ihtiyaç sahibi köy okullarına en son teknolojiyi bilim setleri ile ulaştıran Bilim Seferberliği projesine bağışlıyoruz 💚
Köyceğiz’e kadar gelmişken İzmir’e geçeriz diyorsanız İzmir Gezi Rehberi: Mozaik Kent’in Hikayeleri yazımız tam sizlik! 😊