Doğasıyla, tarihiyle ve antik kentleriyle zengin bir coğrafya Antalya. Manavgat’tan Side’ye sayısız koylarından Kaş’a koskocaman bir cennet adeta. Akdeniz Bölgesi denilince ilk akla gelen güzellikleriyle gönüllerde taht kuran eşsiz bir kent… Denizleri, sokakları ve dağları çepeçevre sarmalayan makilerin eşliğinde bir yolculuğa hazır mısınız? İstikamet: Antalya!
Yazıya başlamadan önce hatırlatalım: Antalya’yı adım adım kişisel ve dijital tur rehberinizle gezmek için Piri Guide mobil uygulamasını indirmeyi unutmayın! 😊
Antalya'ya Nasıl Gidilir?
Antalya erişim opsiyonu oldukça geniş olan şehirlerimizden biri. Yani rotanızda olmasa bile yolunuz bu şehre düşebilir, dikkatli olmak lazım 🙂 Hava yolu ve kara yolu gibi seçenekler ile Antalya’ya varabilirsiniz. Zaten hem yerli hem de yabancı turistlerin uğrak yerlerinden biri burası.
Kara yolunu tercih edecek olursanız, birçok şehirden direkt otobüs seferi bulmanız mümkün buraya. Hele İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerden geliyorsanız sefer sayılarının çokluğu da dikkatinizi çekecektir. Öte yandan kendi aracınız varsa da yeni yapılan yollar ile Antalya’ya varmak zor olmayacaktır. Kara yolunun bir güzel tarafı da şehre varmak için geçtiğiniz yolların şairane manzaraları. Birçok lokasyonda durup fotoğraf çekmek isteyebilir, böylece yolculuk sürenizi biraz uzatabilirsiniz. Ama bizce bu çok anlaılabilir, dağlar, denizler ve birbirinden güzel bitki örtüsüne nasıl hayır denebilir?
Hava yolu da Antalya’ya varmak için bir seçenek tabii ki. Hem de hızlı bir seçenek. İç ve dış hatlardan gelen/giden yolcularla birlikte her sene milyonlarca kişi Antalya Havalimanı’nı kullanıyor. Bu havalimanına iniş yaptıktan sonra havaş, otobüs ya da özel araç kiralama ile şehir merkezine varabilir, gezinizi başlatabilirsiniz.
Antalya'ya Ne Zaman Gidilir?
Her mevsimde ayrı güzel olan Antalya’ya gitmek için spesifik bir zaman dilimi vermeyelim. Fakat ikliminden dolayı yazları oldukça sıcak olduğunu belirtelim. Özellikle yürümesi bol, sokaklarda geçecek bir tatil planlıyorsanız yaz ayları çok verimli olmayabilir. Ancak ilkbahar sonları ya da sonbahar başları bu tarz bir tatil rotası için daha uygun olabilir.
Öte yandan “sahil, kum, plaj ve deniz istiyorum, yüzmek istiyorum, dondurma istiyorum!” diyorsanız Antalya size kucak açmış birbirinden güzel plajlarıyla gelmenizi bekliyor. Akdeniz’in incisi kent, bünyesinde barındırdığı onlarca tatil beldesi ve tatil köyleriyle size 10/10 yaz tatili fırsatı sunuyor. Yabancı turistlerin de yaz aylarında akın ettiği şehir, haziran-temmuz-ağustos aylarında en kalabalık günlerini yaşıyor.
Antalya'da Nerede Kalınır?
Daha öncesinde de bahsettiğimiz gibi Antalya birbirinden güzel beldeleriyle oldukça büyük bir şehir. Bu sayede de bir sürü seçenek sunabiliyor ziyaretçilerine.
Yaz tatili için 5 yıldızlı otellerde konaklamak istiyorsanız size Belek’i önerebiliriz. Serik ilçesine bağlı olan Belek’te hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgilerini çeken birbirinden lüks oteller bulmak mümkün. Üstelik şehir merkezine de 30 km uzaklıkta.
Şehirden uzak, doğayla iç içe, trekking yollarına yakın hatta kamp atmak için uygun bir yer arıyorsanız, hemen size önerimizi yapalım. Olimpos! Şehirden uzakta, sakin ve kafa dinlemeli bir tatil için epey ideal Olimpos.
Ve son olarak da Antalya şehrinin merkezinde olmak, çok da uzaklara kaçmamak istiyorsanız kalacağınız yer Kaleiçi olmalı bizce. Oldukça hareketli, cıvıl cıvıl bir merkezi var Antalya’nın. Kalabalığın içinde kaybolup, merkezde dolaşmak istiyorsanız konaklama olarak bu bölgeyi seçebilirsiniz.
Şehir içinde ulaşımı sağlamak için arabınız yoksa şehir içindeki otobüslerle ulaşımınızı sağlayabilirsiniz. Bunun için sadece bir AntalyaKart’a ihtiyacınız olacaktır. Antalyakart ile ilgili tüm bilgileri kendi websitesinden öğrenebilirsiniz.
Antalya'da Gezilecek Yerler
Antalya’da mutlaka görmeniz gereken yerleri altta listeledik. Ancak çok daha fazlasını Piri mobil uygulamasında bulabileceğinizi hatırlatmış olalım. Piri mobil uygulaması, size Antalya için en güzel rotaları sunuyor, konumunuzu algılıyor ve neredeyseniz oranın hikayesini otomatik anlatmaya başlıyor. Size sadece kulaklığınızı takmak ve rotayı takip etmek kalıyor. Tamamen sizin keyfinize ve hızınıza göre hareket eden kişisel mobil tur rehberinizi indirmeden Antalya’yı gezmeye başlamayın! 😊
Hadrian Kapısı
Hadrian kapısı Antalya’nın sembolü haline gelmiş yapılardan bir tanesi. Ve kapı, yapılışından neredeyse 2 bin yıl sonra hala işlevini sürdürüyor. Atatürk Caddesi’nden şehrin tarihi bölgesine, Kaleiçi’ne geçişi sağlıyor. İşte bu yüzden gün içinde oldukça hareketli Hadrian Kapısı’nın önü. Hadrian Kapısı, 2. yüzyılda – yüzyılın ilk yarısında- İmparator Hadrian’ın kenti ziyareti şerefine yapılmış. Hadrian, Roma İmparatorları içinde en fazla seyahat eden kişi. Yaklaşık 21 yıl yönetmiş imparatorluğu, bunun 12 yılını seyahatte geçirmiş.
Hıdırlık Kulesi
Hıdırlık Kulesi, 2. yüzyılda Kaleiçi surlarının üzerine inşa edilmiş. İnşa edilmesini isteyen kişi İmparator Hadrian’mış. 14 metre yüksekliğindeki kulenin anıtsal bir mezar olabileceği düşünülüyor. Kulenin bir odasındaki duvarlarda bulunan fresk yani duvar resmi kalıntıları bu ihtimali güçlendirmiş. Freskler duvarların su alması nedeniyle neredeyse yok olmuşlar.
Kulenin üst kısmı silindirik formda inşa edilmiş. Bu kısım savunma amacıyla kullanılıyormuş. Okçuların durduğu ve mancınıkların yerleştirildiği yermiş. Geçmişte kulede işaret ateşi de yakıldığı tahmin ediliyor. Antalya Körfezi’ndeki gemiler için bir gözetleme kulesi olarak da kullanılmış.
Düden Şelalesi
Düden Şelalesi kavurucu Antalya sıcağında insanlara ilaç gibi gelen bir yer! Fakat burası her zaman halka açık bir mesire yeri değilmiş. 1970’lerde ziyarete açılmış. Söylenene göre Büyük İskender, Pamfilya’ya giderken burada durup atlarını sularmış
Şelale, karstik bir yapıya sahip. Yer altından çıkan Düden Çayı’nın yüksekten dökülmesiyle oluşuyor. Şelaleye, kaynaklarda “Yukarı Düden” dendiğini de görebilirsiniz. Aşağı Düden ise falezlerden direkt Akdeniz’e dökülüyor.
Kaş – Kral Mezarı
Kral Mezarı, milattan önce 4. yüzyılın sonlarına tarihlendirilmiş. Halk arasında “Aslanlı Lahit” olarak da anılıyor. Mezar bölgedeki Likya lahitlerinin en iyi korunmuşlarından biri. Kaş’ın merkezinde birkaç yerde daha karşılaşabilirsiniz iyi korunmuş lahitlerle. Likya lahitlerinin ortak özellikleri, görünümlerinin eve benzemesi. Üstteki lahdin kapağının bir çatı formunda olması, kapağın ön ve arka kısımlarının da pencereyi andırması bu yüzden. Uzmanlara göre bu, Likyalıların ölümden sonraki yaşama inandıklarının bir göstergesi.
Kalkan
Geldik ünlü tarihçi Heredot’un “Dünyada yıldızlara en yakın yer” dediği Kalkan’a. Kalkan eskiden mütavazi bir liman yerleşkesiymiş. Peki nasıl bu kadar tursitik oldu derseniz kaynaklara göre bunun sebebi İngiliz bir yazar. Bir seyahat yazarı olan Freya Stark, 1950’lerde “Likya Kıyısı” adlı bir kitap yayınlamış. Kitap, İngilizler tarafından çok sevilmiş ve turist olarak Kaş’a, Kalkan’a gelmeye başlamışlar. Bu sevgi, ilgi zamanla kalıcı hale gelmiş ve buradan ev, arsa alarak yerleşmişler.
Evet yazımızın sonuna geldik. Gitmeden önce hatırlatalım: Çok daha fazlasını Piri Guide’ın Antalya sesli turunda bulabilirsiniz.
Türkiye’de daha keşfedilecek çok şey var diyorsanız, Bozcaada yazımız da ilginizi çekebilir.