Kültür Sanat

Mutlaka Bilmeniz Gereken 7 Modern Sanat Akımı

Kendinizi hiç modern bir tabloya bakarken ve bu sanat eserinin aslında ne anlama gelebileceğini merak ederken buldunuz mu? Eğer cevap evet ise yalnız değilsiniz!

Modern sanat dünyası; sayısız akım, stil ve tekniğe sahip. Modern sanat akımı ve sanatçıları, 19. yüzyılın ortalarından başlayıp 20. yüzyılın sonlarına kadar devam ettiler. İşte biz de bu yazıda önemli sanat akımlarından bazılarına odaklandığımız küçük bir yolculuğa çıkacak ve bunların sanat dünyasını nasıl şekillendirdiğini göreceğiz. 

🎨 Yazıya başlamadan önce hatırlatalım: Sanat akımlarını da keşfedebileceğiniz dijital tur rehberi ve sesli içerik uygulaması Piri Guide’ı indirmeyi unutmayın!

Sanat Akımları Nasıl Ortaya Çıktı?

Modern sanat akımı da dahil tüm sanat akımları, zamanlarının hem kültürel hem de tarihsel bağlamına bir karşılık olarak ortaya çıktılar. Sanatçılar bu akımlarla geleneksel teknik ve stillerin getirdiği kısıtlamalardan kurtulmayı hedefledi. Bu yüzden de yeni ve orijinal bir şeyler yaratma arayışına girdiler. Bu yaratıcılık ve sonu olmayan arayış, zamanla sanat akımlarını ve onları yaratan sanatçıları temsil eden bir olgu hâline geldi. Ayrıca her sanat hareketi; sosyal, politik ve ekonomik faktörlerin yanı sıra kendi dönemlerinde hâkim olan diğer sanat akımlarından da etkilenmişti. 

Modern Sanat Akımları

Mutlaka Bilmeniz Gereken 7 Modern Sanat Akımı

Sesli içerik uygulaması Piri ile Modern Sanata Yolculuk içeriğimizi dinleyebilirsiniz 😊 Sizler için Dali’den van Gogh’a, Gustav Klimt’ten Edward Hopper’a kadar daha birçok ismin eserlerini anlattık.

Fütürizm

Fütürizm, 1909’da İtalya’da ortaya çıktı ve 1920’lerin başına kadar sürdü. Hareket, hız ve teknolojiye duyulan hayranlığın yansıtıldığı bir akımdı. Fütürist sanatçılar, eserlerinde modern hayatın enerji ve dinamizmini yakalamayı amaçladılar. Sanat ve bilim arasındaki kesişmeyle ilgilendiler ve genellikle bilimsel ilkeleri çalışmalarına dâhil ettiler. Fütürizmi daha da yakından öğrenmek isterseniz Umberto Boccioni, Giacomo Balla ve Carlo Carrà’nın eserlerine göz atmanızı öneririz.

Kübizm

Kübizm, en basit tanımıyla nesneleri bileşen parçalarına ayırmak için geometrik şekillerin kullanıldığı bir akımdı. 20. yüzyılın başlarında Fransa’da ortaya çıktı. Kübist sanatçılar, geleneksel perspektif ve temsil yöntemlerini reddettiler. Bunun yerine soyutlama ve parçalama ilkelerine dayanan yeni bir sanat türü yaratmayı amaçladılar. En ünlü Kübist sanatçılardan bazıları Pablo Picasso, Georges Braque ve Juan Gris’dir. Özellikle Picasso ve Braque’ın bu akımı geliştirdiğini söyleyebiliriz. 

Fovizm: Renklerin Sanatı

Fovizm, 1900’lerde Fransa’da Henri Matisse ve André Derain gibi sanatçıların öncülük etmesiyle modern sanat dünyasına giriş yaptı. Her ne kadar kısa ömürlü olsa da modern sanatın gelişmesinde büyük bir rol oynadı. Fovizm’i merkezine alan sanatçılar, parlak renkler ve gevşek fırça işçiliğiyle eserlerini ürettiler. Geleneksel renkleri reddederek canlı, etkileyici ve duygusal eserler ortaya çıkardılar. Fovizm’e baktığımızda çoğunlukla manzaraların, natürmortların stilize edilip abartılı bir şekilde tasvir edildiğini görüyoruz. Henri Matisse, André Derain ve Raoul Dufy’nin eserlerinde bu tasvirleri inceleyebilirsiniz.

Realizm

Realizm yani bir diğer adıyla Gerçekçilik, 19. yüzyılın ortalarında ortaya çıkan modern bir sanat hareketiydi. Gerçekçilik akımı, yüzyıllardır sanata egemen olan idealize edilmiş ve romantikleştirilmiş dünya tasvirlerine karşı çıkmayı kendine amaç edindi. Gustave Courbet gibi realist ressamlar; işçi sınıfını ve bu sınıfın yaşadığı ortamı süslemeye ihtiyaç duymadan oldukça basit bir üslupla tablolarında anlattı. Kısaca Realizm, gündelik hayatın gerçeklerini cesurca olduğu gibi yakalamaya çalıştı. 

Ekspresyonizm: Duygular Sanatı

İlk olarak Almanya’da ortaya çıkan ve modern sanat akımı içerisinde yer alan Ekspresyonizm, yoğun duygusallığı ve biçim çarpıtmasıyla karakterize edildi. Ekspresyonizm’den tanıdığımız Ernst Ludwig Kirchner ve Wassily Kandinsky gibi sanatçılar, çalışmalarında bir kargaşa duygusu yaratmak için genellikle parlak, cesur renkler ve abartılı formlar kullanarak en içteki duygularını ifade etmeye çalıştılar. Dışavurumculuk olarak da bildiğimiz Ekspresyonizm, modern sanatın gelişmesinde büyük bir etkiye sahipti. Sanata kazandırdıkları ise çağdaş sanatçıların eserlerinde hâlâ görülebiliyor. 

En ünlü Ekspresyonist sanatçılarından bazıları: Edvard Munch, Franz Marc ve Egon Schiele.

İzlenimcilik: Anı Yakala!

İzlenimcilik 19. yüzyılın ortalarında, Fransa’da Claude Monet ve Pierre-Auguste Renoir gibi sanatçıların öncülük etmesiyle oluşturuldu. Bu hareketi kendisine ilke edinen ressamlar, genellikle manzaraları spontane bir tarzda tasvir ettiler. Buradaki amaç, ışığın ve rengin geçici, atmosferik niteliklerini yakalamaktı. Yani izlenimcilik aslında hayatın ne kadar da gelip geçici ve hızlı olduğunu bizlere gösterdi. Hayatın bu kısa anlarını Claude Monet ve Edgar Degas’ın gözünden incelerseniz bahsettiğimiz bu hissi çok daha iyi anlayacaksınız. 

Pop Art

Pop Art, 1950’ler ve 60’larda Britanya ile Amerika Birleşik Devletleri’nde Andy Warhol ve Roy Lichtenstein gibi sanatçıların ön planda olduğu bir dönemde ortaya çıktı. Bu hareket, çalışmaları için kaynak materyal olarak reklam ve çizgi romanlardaki görüntüleri kullandı. Pop Art, bir noktada popüler kültürü ve kitle iletişim araçlarını kucaklamaya çalıştı. Bu sanatçıların eserlerinde çoğunlukla grafik olduğu kadar parlak ve cesur renklerle de karşılaşıyoruz.

“Mutlaka Bilmeniz Gereken 5 Modern Sanat Eseri” yazımıza da göz atmadan ayrılmayın!

Tags:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir