Kyoto geleneksel ve modernin kusursuz bir uyum içinde buluştuğu, zamansız bir şehir. Yaklaşık 1000 yıl boyunca Japonya’nın başkentliğini yapmış. Binlerce yıllık tarihi mirası, tapınakları, zen bahçeleri ve Japonya’nın olmazsa olmazı kiraz ağaçlarıyla her mevsim büyülüyor insanı. Kyoto’nun dar sokaklarında yürürken kimonolu geyşaları görmeye, bambu ormanlarının huzur veren atmosferine dalmaya, Budizm ve Şintoizm tapınaklarında dinler tarihine doğru bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?
Yazıya başlamadan önce hatırlatalım: Kyoto’yu adım adım kişisel ve dijital tur rehberinizle gezmek için Piri Guide mobil uygulamasını indirmeyi unutmayın!
Kyoto Nerede?
Kyoto, Japonya’nın ana adası Honshu’daki Kansai bölgesinde yer alıyor. Kamo Nehri boyunca kurulmuş olan bu şehir Japonya’nın eski başkenti ve ülkenin en büyük şehirlerinden de biridir.
Kyoto’ya Nasıl Gidilir?
Maalesef Kyoto’da bir havalimanı bulunmuyor. En kolay gidiş yolu ise Osaka’ya uçmak. Özellikle İstanbul’dan haftanın her günü Osaka’ya düzenli uçuş bulunmakta. Osaka Kansai Havalimani’ndan Kyoto’ya ulaşmak icin Haruka Express trenini kullanabilirsiniz. Tokyo’dan Kyoto’ya gelmeyi düşünüyorsanız ise hızlı tren ve otobüsler ile şehre ulaşabilirsiniz.
Eğer Kyoto’ya Tokyo’dan geçecekseniz ve biraz da Tokyo’da kalmayı planlıyorsanız, Tokyo gezi rehberimize de mutlaka bakın.
Kyoto’ya Ne Zaman Gidilir?
Kyoto’yu gezmek için en güzel zamanlar bahar ve sonbahar ayları. Şehir bu mevsimlerde ayrı bir canlanıyor. Mart’tan Mayıs’a kadar Kyoto’nun her yeri kiraz çiçekleriyle dolu oluyor. Ekim ve Kasım aylarında gelen ise şehir bu kez kırmızı ve altın sarısı tonlara bürünüyor. Yaz ayları Gion Matsuri gibi festivallerle dolu olsa da hava genellikle sıcak ve nemli oluyor.
Kyoto Gezilecek Yerler
Kyoto’da mutlaka görmeniz gereken yerleri altta listeledik. Ancak çok daha fazlasını Piri mobil uygulamasında bulabileceğinizi hatırlatmış olalım. Piri mobil uygulaması, size Kyoto için en güzel rotaları sunuyor, konumunuzu algılıyor ve neredeyseniz oranın hikayesini otomatik anlatmaya başlıyor. Size sadece kulaklığınızı takmak ve rotayı takip etmek kalıyor. Tamamen sizin keyfinize ve hızınıza göre hareket eden kişisel mobil tur rehberinizi indirmeden Kyoto’yu gezmeye başlamayın! 😊
Tofuku-ji
Tofuku-ji, Kyoto’nun en eski ve en geniş Budizm Zen tapınaklarından biri. Tofukuji, imparator vekili ailelerden olan Fujiwara Klanı tarafından 1236’da kurulmuş. İsmini Fujiwaraların Nara’da bulunan iki tapınağından almış: Todaiji ve Kofukuji tapınakları. Tofukuji, Zen Budizminin Rinzai mezhebi altında kendi ekolünün baş tapınağı.
Ana salonun ve kapının çevresinde zendo denilen meditasyon salonu, shoro denilen bir çan kulesi, yokushitsu yani hamam ve birkaç tapınak bulunuyor. Orijinal binaları yanmış ama 15. yüzyılda yani Muromachi Dönemi’nde yeniden inşa edilmiş. Bu dönemde Tofukuji Kyoto’nun beş büyük tapınağından biri olmuş.
Kyoto Ulusal Müzesi
Kyoto Ulusal Müzesi, Japonya’nın en eski müzelerinden biri. 1897’de açılmış. Ülkedeki dört ulusal müzeden de biri. Müzenin koleksiyonunda, İmparatorluk ailesi tarafından kullanılan eşyalar, tapınaklardan getirilen heykeller ve tablolar yer alıyor. 12,000’den fazla eser var burada. Müze üç büyük bölümden oluşuyor: Güzel Sanatlar, El sanatları ve Arkeoloji. Müzenin Eski Çin ve Japon sutralarından oluşan bir bölümü de var. Sutra Sanskrit edebiyatındaki kurallara, özdeyişlere ya da metinlere deniyor.
Müzenin en önemli eserlerinden biri senzui byōbu yani bir manzaranın tasvir edildiği katlanır perde. Senzui byōbu Ezoterik Shingon Budist geleneğinde, bir keşiş ustalığa ulaştığında gerçekleştirilen ritüelde kullanılıyormuş.
Arashiyama Bambu Ormanı
Orman iki ayrı bambu korusundan oluşuyor. Yaklaşık 500 metre uzunluğunda ve 140 metre genişliğinde. Ormanın derinliklerine doğru ilerlerken etrafta birçok tapınak göreceksiniz. Mutlaka gezmenizi tavsiye ettiğimiz bir tapınak var, Nonomiya Şinto Tapınağı. Bu tapınak imparator ailesinden seçilen ve Saio denilen bekar kadınların rahibelik yolunda arınmaları için kutsal bir ev olarak inşa edilmiş.
Ormanda “dev bambu” olarak bilinen moso bambuları bulunuyor. Bu dev bambular çok iyi korunuyor çünkü Japonya’da bambu gücü ve refahı temsil ediyor. Peki, bambuların dünyanın en hızlı büyüyen bitkisi biliyor muydunuz? Guinness Dünya Rekorları’na göre en hızlı büyüyen bambu bir günde 91 santimetreye kadar uzayabiliyormuş.
Arashiyama Yusai-Tei Galeri
Arashiyama Yusai-Tei Galeri, sanatçı Yusai Okuda’nın boya sanat galerisi. Galerinin yer aldığı bina yaklaşık 150 yıllık “ryokan” denilen tarihi bir han. Nobel ödüllü Japon yazar Yasunari Kawabata’nın kaldığı ve “Dağın Sesi” adlı romanını yazdığı yer. Şu anki binadan önce burada İmparator Kameyama’nın 800 yıl önce inşa edilen imparatorluk villası varmış.
Galeride yazar Yasunari Kawabata’nın odası da bulunuyor. Hatta yazarın odasının önünde bir yosun bahçesi ve manzaranın yansıdığı bir su ekranı var. Burada ziyaretçiler de suya bir şeyler çizebiliyor. Eğer biraz dinlenmek ve manzaranın tadını çıkarmak isterseniz de bir 15 dakika yuvarlak pencereler odasında soluklanmanızı öneririz. Hangi mevsimde burada olursanız olun bu pencerelerden göreceğiniz manzara sizi hayal kırıklığına uğratmayacak.
Iwatayama Maymun Parkı
Iwatayama Maymun Parkı’nın en önemli özelliği maymunların kafeslerde olmaması ve özgürce dolaşabilmesi. Burası 1957’de bir maymun parkına dönüştürülmüş. Yaklaşık 120 tane Japon makağı olarak bilinen kar maymununa ev sahipliği yapıyor. Japonya’ya özgü olan bu hayvanları sosyal medyada mutlaka görmüşsünüzdür. Uzun pembe yüzleriyle dikkat çekiyorlar. Bu maymunlar hava sıcaklığının -15 derecelere kadar düştüğü bölgelerde hayatta kalabiliyorlar.
Parkta satılan yiyeceklerden alıp maymunlara verebilirsiniz.Adı her ne kadar park olsa da buranın maymunların yaşam alanı olduğunu ve bizim sadece birer ziyaretçi olduğumuzu hatırlatalım. Bir de gittiğinizde mutlaka uyarıyı göreceksinizdir fakat maymunların gözlerine bakmayın ve onlara dokunmayın.
