Kos Adası, tarih boyunca birçok medeniyetin izlerini taşımış. Günümüzde ise zengin bir kültürel mirasın ev sahibi konumunda. Antik Yunan döneminden Osmanlı İmparatorluğu’na, İtalyanlardan Perslere kadar uzanan bir tarihi derinliği bu küçük ama özel adada bulabilirsiniz. Tıbbın babası olarak kabul edilen Hipokrat, bu adada doğmuş ve adanın Asklepeion’unda, yani Antik Çağ hastanesinde eğitim görmüş. Mitolojide de önemli bir yeri olan ada, her köşesinde bir hikâye barındırıyor. Ayrıca, doğal güzellikleriyle de göz kamaştıran Kos, tertemiz plajları ve etkileyici manzaralarıyla tatilcilere adeta rüya gibi bir deneyim sunuyor. Adada gece hayatından su sporlarına, kültür turlarından pırıl pırıl plajlara kadar aradığınız her deneyimi bulabilirsiniz.
Kos Adası’na nasıl gidilir, hangi lezzetler tadılmalı, gezilecek yerler nelerdir; hepsi bu rehberde! Yazımıza başlamadan önce hatırlatalım: Kos’u adım adım kişisel ve dijital tur rehberinizle gezmek için Piri Guide mobil uygulamasını indirmeyi unutmayın!
Kos Adası Nerede?
Kos Adası, Yunanistan’ın güneydoğusunda, Ege Denizi’nin sularında yer alıyor. Ege Denizi’nde bulunan Dodekanes Adaları’nın yani On İki Adaların bir parçası olan Kos, Türkiye’nin Muğla iline oldukça yakın. Adanın en yakın noktası, Bodrum’un sadece yaklaşık 4 kilometre açığında.
Kos Adası’na Nasıl Gidilir?
Öncelikle güzel bir haberle devam edelim: Kos Adası, kapıda vize uygulamasına dahil olan adalardan bir tanesi. Bu nedenle vize alması kolay bir ada. Kos Adası’na en pratik ulaşım yolu denizden sağlanıyor. Özellikle Bodrum ya da Turgutreis’ten feribotlarla ulaşabilirsiniz. Bunun yanı sıra, Marmaris ve Datça’dan da Kos’a düzenlenen feribot seferleri oldukça yaygın. Özellikle Nisan-Ekim gibi yaz sezonunun başlamasıyla seferler daha sık yapılıyor. Her gün düzenli olarak sefer bulmak mümkün. Bodrum’dan Kos’a yapılan yolculuk yaklaşık 45 dakika ile 1 saat arasında sürerken, Marmaris’ten kalkan katamaranlarla adaya 20 dakikada varabilirsiniz. Bunun dışında diğer Yunan adalarından da deniz yoluyla Kos Adası’na ulaşabilirsiniz.
Kos Adası’na bir diğer ulaşım yolu ise uçak ile. Fakat Türkiye’den direkt uçuş seferleri bulunmuyor. Bu yüzden Atina aktarmalı ya da direkt Atina’dan uçmak daha mantıklı oluyor.Eğer hazır gitmişken Atina’yı da gezeriz diyorsanız Atina gezi rehberimize de mutlaka göz atın.
Kos Adası’na Ne Zaman Gidilir?
Yaz ayları, Kos Adası’nı ziyaret etmek için en popüler zamanlardan biri. Bu dönemde, sıcak ve güneşli hava plajlar için idealdir. Ancak, yaz aylarında fiyatlar biraz yükselebilir ve otellerde yer bulabilmek için daha erken rezervasyon yapılması gerekebilir. İlkbahar ve sonbahar ayları, Kos’u ziyaret etmek için ideal zamanlar. Hava hala sıcak ve güneşli olup yaz aylarındaki yoğunluk daha azdır. Plajlar daha sakin olur ve oteller daha uygun fiyatlarda olur. Kos Adası, kış aylarında da ziyaret edilebilir ancak bu dönem genellikle daha az turist çeker. Hava daha serin olabilir ve bazı tesisler kapalı olabilir. Ancak, eğer sakin bir tatil ve daha uygun fiyatlar arıyorsanız, kış ayları da tercih edilebilir.
Kos Adası’nda Ne Yenir?
Kos Adası’nda Yunan ve Akdeniz mutfaklarının en güzel lezzetlerini bulabilirsiniz. Bir dönem İtalya tarafından işgal edildiği için İtalyan mutfağının da örneklerine rastlayacaksınızdır. Adada mutlaka denemeniz gereken geleneksel bir yemek ise keçi sütü ve şaraptan yapılan “posa peyniri”. Bunun yanında “pitaridia” adı verilen bir yemek ve “Barbara” tatlısı da mutlaka denemeniz gereken lezzetler arasında. Adanın en meşhur ürünü ise kekik balı. Eğer hediyelik bir şeyler arıyorsanız güzel bir alternatif olabilir.
Mitolojide Kos Adası
Poseidon & Titan Polyvotis'in Savaşı
Mitolojiye göre, Olimpos tanrıları ile eski tanrılar olan Titanlar arasında büyük bir savaş çıkar. Bu savaşın bir parçası da Kos Adası’nda geçer. Denizlerin tanrısı Poseidon, Titan Polyvotis’i Kos Adası’na kadar kovalar. Polyvotis’i yakaladığında ise adadan bir parça taş koparıp üç uçlu mızrağıyla onu ezer. Efsanelere göre, Kos’un yanında bulunan Nisyros Adası bu şekilde oluşur. Hatta bazı inanışlara göre, Nisyros’un altında sıkışıp kalan Polyvotis’in kendini hala kurtarmaya çalışıyordur. Adadaki volkanik aktivitenin sebebinin bu çırpanış olduğuna inananlar da var.
Herakles & Antagoras
Herakles, Troya’ya yaptığı seferin ardından evine dönerken Hera’nın gönderdiği vahşi bir fırtınaya yakalanır. Fırtına sonucunda Herakles ve birkaç arkadaşı kendilerini Kos Adası’nda bulurlar. Adanın içerisinde dolaşırken Antagoras adlı bir çobanla karşılaşırlar ve yiyecek yardımı isterler. Antagoras yardım etmeyi reddeder ve bu durum Herakles ve Antagoras arasında bir kavgaya yol açar. Zaten yolculuktan bitkin düşen Herakles ve arkadaşları sonunda yorulur ve Pyli’ye kaçarlar. Ama kahramanların kahramanı Herakles, intikam almadan durur mu? Kos’da bulunan Antimachia kralı Eurypylos’a savaş açar, savaşı kazanır ve yeni kralın kızıyla evlenir. Daha sonra bu evlilikten doğan oğlu Thessalos, Kos’un ve Nisyros’un kralı olur.
Kos Adası Gezilecek Yerler
Asklepieion
Asklepieion, adada bulunan en önemli arkeolojik yapılar arasında. Aynı zamanda, Antik Çağ’ın en önemli Asklepieion’u olarak kabul ediliyor. Antik Çağda, Asklepieion Apollon’un oğlu ve tıbbın ve sağlığın koruyucu tanrısı olan Asklepios’a ibadet edilen, şifa dağıtılan ve tıp öğretilen bir yerdi. Antik Çağda tıbbın en önemli isimlerinden biri ve modern tıbbın babası olan Hipokrat, burada okulunu kurmuş ve tıp eğitimi vermiş.
Antik Gymnasium
Batı Arkeolojik Alan olarak bilinen bir bölgede bulunan Antik Gymnasium, bir zamanlar Kos’ta atletik ve entelektüel aktivitenin merkeziymiş. Gymnasium, Akropolis, Hipodrom, Nymphaeum gibi yapıların yanı sıra Afrodit ve Herkül tapınaklarının kalıntılarının bulunduğu bir bölgenin içinde.
Neratzia Kalesi
Neratzia Kalesi, 14. yüzyıldan kalma ikonik bir kıyı kalesi. 14. yüzyılın sonları ve 15. yüzyılın başlarında Kos Adası’nda nerantzia (acı portakal ağaçları) ve limon ağaçları yoğun olarak dikilmiş, dolayısıyla Nerantzia adı buradan gelmekte. St. John Şövalyeleri tarafından inşa edilen kale, Kos Antik Kenti’nden ve Asklepieion’dan bugün hala kalenin çeşitli yerlerinde görülebilen birçok mimari parçayla yapılmış. Kalenin günümüze ulaşan restore edilmiş versiyonu ise İtalyanlar tarafından yapılmış.
Hipokrat’ın Çınar Ağacı
Çınar ağacı, Kos Adası’nda ziyaret edebileceğiniz en popüler yerlerden biri. Aynı zamanda Avrupa’nın en eski ağacı olarak da kabul ediliyor. Bir rivayete göre, Hipokrat öğrencilerine bu yaşlı çınarın altında ders verirmiş. Yapılan araştırmalara göre ağaç 500 yaşında, bu da demek oluyor ki Hipokrat’ın yaşadığı zamanlarda ağaç henüz yokmuş. Ancak özellikle Kos halkı ağacı sahiplenmiş durumda. Dünyanın çeşitli yerlerindeki tıp fakültelerine bu ağacın dalını ya da yaprağını hediye ettikleri bir gelenekleri var.
Arkeoloji Müzesi
Şehir merkezinde bulunan Arkeoloji Müzesi özellikle adadaki kazılardan çıkan tarihi eserlerle dolu. Özellikle giriş katında birbirinden güzel mozaikler ve heykelleri görebilirsiniz. Batı salonunda, çoğu Roma Odeon’unun yeraltı kemer tünellerinde depolanmış olarak bulunan Helenistik döneme ait heykeller sergilenmekte. Kuzey salonda Demetra, Kore ve Athena (M.Ö. 4. yüzyıl ortası ve 3. yüzyıl) heykellerinin yanı sıra Afrodit ve Nimf heykelleri (M.Ö. 1. yüzyıl) bulunmakta.
Casa Romana
Yine şehir merkezinde bulunan bu yapı, Roma döneminden kalma bir malikane. Özellikle o dönemin günlük yaşantısını ve mimarisini merak ediyorsanız mutlaka ziyaret edin. 36 odadan ve 3 büyük yaşam alanından oluşan bu malikane, tipik bir Pompeii tarzı mimarisini yansıtmakta. İçerisinde çeşitli mozaikler, heykeller ve farklı eserlerle karşılaşacaksınız.
