Johann Sebastian Bach müzik tarihinin en büyük dehalarından biri. Zorlu yaşam mücadelesi, üretkenliği ve müziğe olan derin bağlılığı ise onu benzersiz kılan şey. Leipzig’de yer alan Bach Müzesi, bu büyük bestecinin mirasını keşfetmek isteyenler için mükemmel bir durak. Bu yazıda, Bach’ın yaşamından kesitler sunarken, Bach Müzesi’ni ziyaret ettiğinizde nelerle karşılaşabileceğinizi paylaşacağım. Hazırsanız, müzikle dolu bir yolculuğa çıkalım!
Johann Sebastian Bach Kimdir?
Klasik batı müziğinin en büyük bestecilerinden birisi olan Alman müzisyen Johann Sebastian Bach, 21 Mart 1685 tarihinde Almanya Eisenach’da dünyaya geldi. Yüzyıllardır hemen hemen her bireyi müzisyen olan bir soydan gelen Bach, 9 yaşında önce annesini, bundan bir sene sonra da babasını kaybetti.
Mattehaus Kilisesi’ne soprano olarak girdiğinde daha 15 yaşındaydı. O sırada besteci Georg Böhm Lüneburg’da Johannes Kilisesi’nde org çalıyordu. Bu ustadan çok faydalandı. Bach’ın org için yazdığı ilk eserlerde Böhm’ün etkileri fark edilir. J. S. Bach bilgisini arttırmaya o kadar hevesliydi ki Lüneburg’da bulduğu olanaklarla yetinmeyerek büyük bestecilerin eserlerini dinlemek için Hamburg’a kadar zaman zaman 200 – 250 km yolu yürüyerek yolculuk yapmayı göze aldı.
Bach’ın iki evliliğinden 20 çocuğu oldu. Çocuklarının sadece 13’ü hayatta kaldı. Çocuklarının hepsinin müziğe yeteneği vardı. Oğullarından üçü babaları gibi hayatlarını müzisyen olarak sürdürdüler. Oğullarından biri olan Johann Chiristian, Londra’da Mozart’la tanıştı. Mozart, “Londralı Bach” olarak ünlenen Johann Chiristian’dan etkilenerek ilk senfonilerinde onun eserlerinden esinlendi.
Johann Sebastian Bach’ın Müzik Hayatı
Mesleğinin ilk yıllarında Armstad’ta org çalmaya başlayan Bach, daha ciddi, daha fazla para kazanabileceği, daha profesyonel bir iş istiyordu. Bir zaman sonra aradığını Mühlhausen’de buldu. Bugün mevcut olan eserlerinden birkaçını bu dönemde yapmasına karşın, burada yaptığı bestelerin büyük bir kısmı günümüze ulaşmamıştır.
Hayatı boyunca Almanya’dan dışarı çıkmayan Bach’ın, Vivaldi ve Froberger’den etkilenmesi müziğini İtalyan ve Fransız bakış açısıyla da geliştirmesini sağlamıştır. Hayatı boyunca 1000’in üzerinde beste yaptı. Ancak günümüze ulaşan eserleri, ikinci evliliğinden olan Carl Phillip Emanuel’in arşivine aldıklarıyla sınırlı kalıp onun sayesinde bilinmektedir. Johann Sebastian Bach’ın bestelediği eserlerin yalnızca 12’si günümüze ulaşmıştır.
Johann Sebastian Bach hakkında bilinmeyenlerden biri de ömrünün son yıllarını kör geçirmesi. Leipzig’e döndükten sonra ağırlaşan hastalıkları yakınlarını endişelendirmeye başlamıştı. Hastalık konusunda inatçı olup hastalıklarını umursamadı ve üstüne gitti. Eskiden beri miyop olan gözleri onun sıkı çalışmalarını kaldıramadı. 1749’da gözlerinden ameliyat oldu. Geçirdiği ameliyat gözlerinin tamamen kör olmasına yol açtı.
Görme yetisini kaybetse de inancından ve hırsından hiçbir şey kaybetmeyip, çalışmalarına aynen devam etti.
Bu dönem en önemli çalışmalarından biri damadı ve çömezi Altnikol’a yazdırdığı Son Koral’idir. Bu koral “En büyük sıkıntılara düştüğümüzde” sözleri ile başlıyordu. Ölümünün yaklaştığını hissedince o koralin başına “Tanrım işte katına çıktım” cümlesini de ekletmiştir.
Sadece Alman stillerine değil tüm Avrupa ritimlerine hâkim olan büyük besteci, yaşadığı dönemde büyük saygı duyulan orgcu olarak tanındı. Ünlü besteci otobiyografisine “Hayatımda çalışkan olmak zorunda kaldım. Benim kadar çalışkan olabilenler, benim vardığıma varabileceklerdir” diye yazmıştır.
Ölümünden on gün önce gözleri yeniden görmeye başladı fakat çok sürmedi. 28 Temmuz 1750’de, 20.45 saatlerinde yüksek ateş yüzünden hayatını kaybetti.
Bach Müzesi Leipzig Nerede?
St. Thomas Kilisesi’nin karşısında yer alan Bach Müzesi, Leipzig’de mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisi. Ünlü bestecinin mezarı kilisenin içindedir. Ayrıca kilisenin önünde heykeli de var.
Bach Müzesi Leipzig Neler Var?
Bach Müzesi’nde Johann Sebastian Bach ve ailesinin hayatını, eserlerini izleyebilirsiniz. İnteraktif bir multimedya sergisi olan bölümde Barok enstrümanların tınılarını keşfedebilirsiniz. Hazine odasında orijinal el yazmalarını ve diğer değerli eşyalarını görebilirsiniz. Bach’ın 1743 yılında St. John Kilisesi’nde kullandığı orgu burada bulunuyor. Müzesnin tabanına dijital Leipzig şehir haritası yerleştirilmiş. Bach’ın yaşadığı döneme ait, vakit geçirdiği yerlerin fotoğraflarını harita üzerinde görebilirsiniz. Bach Arşivi Vakfı’na ait müzede bestecinin hayatının detaylarını izleyebilirsiniz.
Müzesi’ni anlatırken Bach’ın kendisini de anlatmak gerekiyor. Müzisyen bir ailenin oğlu olan Johann Sebastian Bach, yaşamının büyük bölümünü Leipzig şehrinde geçirmiş. Çalışkan, titiz, üretken olan besteci, hastalık yüzünden kör olduğu zamanlarda da çalışmaya devam etmiş. Son koral’ini damadına söyleyip yazdırmış. Bach Müzesi’de bestecinin hayatına dair merak ettiklerinizi bulabilirsiniz.
Eğer bu yazı hoşuna gittiyse, Mozart yazımız da ilgini çekebilir. Hemen burada.