Dijon, Fransa’daki Burgonya bölgesinin başkenti. Orta Çağ’dan kalma mimarisi, dar sokakları, renkli çatıları ve görkemli katedralleriyle gerçekten büyüleyici. Fransa denince akla ilk gelen şehir değil elbette. Ama kimi Fransızlara göre, Paris’ten önce Dijon ziyaret edilmelidir. Çünkü Dijon’u görmeden Fransa’nın gerçekten anlaşılamayacağını düşünürler.
Dijon özellikle hardalı ve Burgonya şaraplarıyla ünlü, tam bir gastronomi şehri. O kadar kompakt ki, tamamını yürüyerek keşfedebilirsiniz. Yürürken yollarda baykuş işaretlerine rastlayacaksınız. Bu işaretler, şehirde ziyaret edilmesi gereken yerleri gösteriyor, yani aslında bir yürüyüş rotası çiziyor.
Bu yazımızda Dijon’da gezilecek yerleri sizin için sıraladık. Fakat yazıya başlamadan önce hatırlatalım: Dijon’u adım adım kişisel tur rehberinizle gezmek için Piri Guide mobil uygulamasını indirmeyi unutmayın! 😊
Dijon Nerede?
Fransa’nın doğusundaki ünlü Burgundy bölgesinin kalbinde yer alan Dijon, Paris’in yaklaşık 310 kilometre (193 mil) güneydoğusunda bulunuyor. Dijon, Ouche ve Suzon nehirlerinin birleştiği noktada ve Côte d’Or tepelerinin eteklerinde yer almakta.
Dijon, Côte-d’Or departmanının ve Burgundy şarap bölgesinin başkenti olarak da anılıyor.
Dijon’a Nasıl Gidilir?
Dijon’un kendine ait bir havaalanı olmadığı için şehre ulaşmanın en iyi yollarından biri tren. Şehre, Fransa’nın büyük şehirlerinden yüksek hızlı TGV trenleri ile ulaşabilirsiniz. Paris’ten seyahat ediyorsanız, Gare de Lyon’dan bir TGV’ye atlayabilir ve iki saatten kısa bir sürede Dijon’a varabilirsiniz. Lyon, Marsilya ve Lille gibi diğer şehirlerden de doğrudan TGV seferleri bulunuyor. Şehrin ana tren istasyonu Dijon Ville, şehrin merkezine yakın bir konumda bu yüzden başka yerlere ulaşımınız da kolay olacaktır.
Eğer otobüs ile ulaşmayı tercih ediyorsanız FlixBus ve BlaBlaBus gibi şirketler çeşitli Fransız ve Avrupa şehirlerinden Dijon’a düzenli seferler sunuyorlar.
Dijon’a Ne Zaman Gidilir?
Dijon’a seyahat etmek için en ideal zaman, ilkbahar ve sonbahar aylarıdır. Mart’tan Mayıs’a kadar olan dönemde, şehrin tarihi sokakları ve yemyeşil parkları çiçek açan ağaçlar ve renkli çiçeklerle canlanır. Bu mevsimde sıcaklıklar ılımandır ve ortalama 15-20°C civarında seyreder, bu da yürüyüşler ve açık hava etkinlikleri için mükemmeldir. Sonbahar ise Eylül’den Kasım’a kadar sürer ve üzüm bağlarının altın tonlarına büründüğü, havaların hala ılıman olduğu bir dönemdir. Bu dönem aynı zamanda şarap hasat festivalleriyle ünlüdür ve yerel kültürü deneyimlemek için harika bir fırsat sunar.
Yaz aylarında, Haziran’dan Ağustos’a kadar olan dönemde, Dijon’da sıcaklıklar 25-30°C arasında değişebilir. Bu mevsim, turistlerin en yoğun olduğu zaman dilimidir ve şehrin canlı atmosferi, açık hava kafeleri ve festivallerle dolup taşar. Kış ayları ise genellikle soğuk ve yağışlıdır; bu da dış mekan aktivitelerini sınırlayabilir. Ancak, Aralık ayında düzenlenen Noel pazarları ve kış festivalleri şehre ayrı bir büyü katmaktadır. Eğer kışın Dijon’u ziyaret ederseniz, sıcak bir kadeh mulled wine eşliğinde şehrin ışıl ışıl sokaklarının keyfini çıkarabilirsiniz.
Dijon Gezilecek Yerler
Dijon’da mutlaka görmeniz gereken yerleri altta listeledik. Ancak çok daha fazlasını Piri mobil uygulamasında bulabileceğinizi hatırlatmış olalım. Piri mobil uygulaması, size Dijon için en güzel rotaları sunuyor, konumunuzu algılıyor ve neredeyseniz oranın hikayesini otomatik anlatmaya başlıyor. Size sadece kulaklığınızı takmak ve rotayı takip etmek kalıyor. Tamamen sizin keyfinize ve hızınıza göre hareket eden kişisel mobil tur rehberinizi indirmeden Dijon’u gezmeye başlamayın! 😊
Dükler Sarayı
Dijon’un tarihi neredeyse Dükler Sarayında vücut buluyor. Her dönemde yapılan eklemeler ve değişiklikler olsa da, binanın bütününde hala bir uyum ve tutarlılık var. Günümüzde Burgonya Dükleri Sarayı, aynı zamanda Belediye Binası olarak da biliniyor.
Burgonya’nın dükleri, Orta Çağ’da Burgonya şaraplarına, sanata ve lezzete büyük destek vermişler. Dijon, her ne kadar düklerin başkenti olarak anılsa da, aslında genellikle Belçika’daki Flanders bölgesinde yaşamayı tercih etmişler. Son dük, yani 4. dük Charles, 1477’de Burgonya krallığı hayalini gerçekleştirmeye çalışırken ölmüş ve düklük Fransa Kralı XI. Louis’e geri dönmüş. Bununla birlikte, saray da kralın eyaletteki gücünün bir sembolü olmaya başlamış.
Maison Maillard
Dijon’un en dikkat çekici şehir evlerinden biri. Zengin dekorlu cephesi ve antik motifleri Rönesans dönemine dayanıyor. 1560-1561 yılları arasında Dijon Belediye Başkanı Jean Maillard için yapılmış. 1889 yılında da tarihi anıt olarak listelenmiş.
Cephenin imzası, marangoz ve heykeltıraş Hughes Sambin’e ait. Kendisi bu cepheyi neredeyse aklına gelen her çeşit dekoratif unsurla süslemiş. Aslan başları, kadın başları, süsler, kupalar, alınlıklar ve çok daha fazlasını görüyoruz şu anda.
Edmond Fallot Mustard Shop
Dijon’un hardallarıyla ünlü olduğun yazımızın başında belirttik. Ama şöyle ilginç bir şey var: bugün Dijon’da neredeyse hiç hardal yapılmıyor! Dijon hardalı burada yaratılmış, doğru. Ancak hiçbir zaman patentlenmemiş. Tarifi de herhangi bir şekilde korunmamış. Yani Dijon tarzı hardal her yerde yapılabiliyor. Bugün Dijon’dan ziyade daha çok Dijon çevresinde yapılıyor.
Edmond Fallot Hardal Dükkânı Burganya’daki son aile işletmesi olarak geçiyor. Hardalları yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki Beaune’da üretiliyor. Eğer otantik Dijon hardalı arıyorsanız kesinlikle buraya gitmelisiniz.
Notre Dame de Dijon
Notre Dame de Dijon 13. yüzyılda inşa edilmiş. Öncesinde de bu alanda daha eski bir kilise varmış. Klisenin bulunduğu mahallesi ise bir zamanlar zanaatkarların yaşadığı bir yermiş. Klisenin cephesini garip yaratıklarla süslenmiş. İsimleri gargoyle. Gargoylelerle gotik mimaride sık karşılaşırızKötülükleri uzaklaştırmak ve kiliseyi korumak için kilisenin cephesindeler.
Kilisenin cephesindeki heykeller orijinal değil. Gargoyleler kaldırılmış ve 19. yüzyılda yeniden restore edilmiş. Orijinallerin bazıları Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.
Paris planlarınız da varsa, Paris gezi rehberi yazımız da ilginizi çekebilir.
