Karadeniz’in en güzel noktalarından Batum şehrine hoş geldiniz!
Burası Karadeniz’in yeşili ile mavisinin buluştuğu o kadar eşsiz bir kent ki… Batum kelimesinin aslında Yunanca bir kelime olan ve derin anlamına gelen batus kelimesinden geldiği düşünülüyor. Bir liman kenti olan Batum’u gezerken Osmanlı’dan tutun da Avrupa’ya kadar farklı mimari özellikler olduğunu göreceksiniz. Sonuçta kent, Osmanlı İmparatorluğu zamanında oldukça önemli bir ticaret merkeziymiş.
Hemen gezilecek yerlere doğru sizi bir yolculuğa çıkarmadan da belirtelim: Batum çok farklı lezzetleri size aynı anda sunan bir yer. Bizim önerimiz lobio, khinkali ve khachapuri denemeden buradan ayrılmamanız.
🛎️ Yazıya başlamadan önce hatırlatalım: Batum’u adım adım kişisel ve dijital tur rehberinizle gezmek için Piri Guide mobil uygulamasını indirmeyi unutmayın! 😊
Batum Nerede?
Gürcistan’ın güneybatı kısmında bulunan Batum, Karadeniz kıyısında yer alır. Aynı zamanda Batum kenti, bağımsız bir bölge olan Adjara’nın da başkentidir. Gürcistan’ın başkenti Tiflis’ten sonra ülkenin en büyük ikinci şehridir. Batum, güzel mi güzel sahilleri, tarihi noktalarıyla ve uygun fiyatlı olmasıyla sık sık tercih edilen rotalardan birisidir.
Batum’a Nasıl Gidilir?
Eğer Trabzon veya Tiflis taraflarındaysanız Batum’a direkt olarak arabayla geçiş yapabilirsiniz. Ancak ben oralarda değilim diyenler de üzülmesin çünkü Batum’un kendi Batum Havaalanı var ve İstanbul-Batum arası sadece 2 saat! Yani çok kısa bir sürede kendinizi Batum’da bulabilirsiniz.
🚌 Batum’un 10 numaralı belediye otobüsü Batum Havaalanı ve şehir merkezi arasında sabit bir hatta sahip. Bu hat aracılığıyla şehir merkezine de kolaylıkla geçiş sağlayabilirsiniz.
Batum’a Ne Zaman Gidilir?
Batum her mevsim ayrı güzel ama bizim favorimiz kesinlikle Eylül ve Kasım ayları. Bu aylarda hava derecesi ortalama 12°C ile 23°C oluyor. Yaz ayları ile karşılaştırdığımızda turist kalabalığı çok daha az diyebiliriz. Ayrıca her sene Eylül ayında düzenlenen Batum Uluslararası ArtHouse Film Festivali’ni de yakalarsanız ne güzel olur!
Batum Gezilecek Yerler
Batum’da mutlaka görmeniz gereken yerleri altta listeledik. Ancak çok daha fazlasını Piri mobil uygulamasında bulabileceğinizi hatırlatmış olalım. Piri mobil uygulaması, size Batum için en güzel rotaları sunuyor, konumunuzu algılıyor ve neredeyseniz oranın hikayesini otomatik anlatmaya başlıyor. Size sadece kulaklığınızı takmak ve rotayı takip etmek kalıyor. Tamamen sizin keyfinize ve hızınıza göre hareket eden kişisel mobil tur rehberinizi indirmeden Batum’u gezmeye başlamayın!
6 Mayıs Parkı: Biri Central Park Mı Dedi?
Batum Parkı namıdiğer “Central Park” ile başlıyoruz!
Burası, Batum’un ilk sivil bahçesi. İnşasına 1880’lerin başında başlanmış. Projenin başında Prusyalı peyzaj mimarı ve bahçıvan Ressler varmış. Ne yazık ki Ressler projeyi tamamlayamadan vefat etmiş. Yapıldığı dönemde parkın ismi “Alexandr’ın Bahçesi”ymiş. Rus İmparatoru 2. Alexandr’ın anısına verilmiş. Ama yıllar içinde çok kez değişmiş parkın ismi. En son 2006’da parkın “6 Mayıs Parkı” olarak anılmaya başlanmış.
Burayı “turistik” bir park olarak düşünmeyin çünkü 6 Mayıs Parkı’nda Batumlular da sıkça vakit geçiriyor. Burada yürüyüş yapmayı, tüylü dostlarını gezdirmeyi, yakınlardaki kafelerden aldıkları kahveleriyle gelip uzun sohbetler etmeyi pek seviyorlar.
Astronomik Saat
Astronomik Saat’in yer aldığı bina, eski Ulusal Banka binasıymış. Kulesindeki saat size tarihi gibi gelebilir ama aslında 2011 yılında buraya yerleştirilmiş. Batum belediye meclisi, Avrupa Meydanı ve civarındaki görselliği, turist hareketliliğini artırmak istediği için böyle bir saat eklemek istemiş. Saatin yapımına 2010 yılında Almanya’da başlanmış, sonrasında Batum’a getirilmiş.
Saat, Prag’taki ünlü astronomik saat ilham alınarak tasarlanmış. Eğer daha önce Prag’ta bulunduysanız zaten iki saatin arasındaki benzerliği fark etmiş olmalısınız. Ancak “Ben daha Prag’a gitmedim ki!” diyorsanız da Piri’de harika bir Prag sesli turumuz mevcut, yola çıkmadan onu da indirdiğinizden emin olun! 😊
Ali ve Nino Heykeli
Sevip de kavuşamayan iki aşığın hikâyesi 💔
Ali ve Nino Heykeli, yaklaşık 8 metre boyunda. 7 ton çelik kullanılarak üretilmiş. Onu sıra dışı yapan şeylerden biri de “kinetik bir heykel” olması. Yani bu heykel hareket ediyor! Kadın ve erkek figürleri, her akşam saat 19:00’da birbirlerine yaklaşmaya başlıyorlar. 10 dakika içinde kavuşuyor ve tek vücut oluyorlar. Ama ne yazık ki hiçbir zaman öyle kalamıyorlar.
Ali ile Nino’nun hikâyesi Piri’de sizi bekliyor. Ayrıca bu iki aşığımız Gökhan Tiryaki’nin Ali ile Nino filmine de ilham olmuş durumda. Filmde karşımıza Ekin Koç ve Halit Ergüç gibi birçok isim çıkıyor.
Piazza Batumi
Piazza Batumi, İtalyan meydanlarından izler taşıyor. Adı “Piazza” da zaten İtalyancada “meydan” anlamına gelen bir kelime.
Piazza Batumi, “Avrupa’nın en büyük figüratif mermer mozaiği” olma özelliğine sahip. Söylenene göre parça sayısı 88 milyondan fazla. Mozaiği yapan kişi, Gürcü sanatçı Natalie de Pita-Amirejibi. Eserin üretilmesi için Abu Dabi’deki ünlü bir mozaik atölyesiyle çalışmış. Mozaik, parçalar halinde Abu Dabi’de üretildikten sonra 2010’da Batum’a getirilmiş. Eserin, sanatçı eşliğinde meydana yerleştirilmesi tam 10 gün sürmüş!
Mozaik, denizde oluşan büyük bir girdap şeklinde tasarlanmış. Girdabın dış halkalarında şehrin Karadeniz’le olan bağını temsil eden balıklar ve beyaz köpüklü dalgalar yer alıyor. Merkezde ise bu girdaba kapılmış gibi görünen; saçları ve elbiseleri birbirine karışmış kadın figürleri bulunuyor.
Tanrının Annesi Kilisesi
Meryem Ana Katedrali olarak da anılan Tanrının Annesi Kilisesi, sizi sanki Avrupa şehirlerindeymişsiniz gibi hissettirecek Neo-Gotik üslupta bir yapı. Kilise, 1900’lerin başında Batumlu hayırseverler olan Zubalaşvili Kardeşler tarafından yaptırılmış. Kaynaklara göre Batum’da yaşayan Katolikler şehirde bir Katolik kilisesi olmasını istiyorlarmış. Zubalaşvili Kardeşlerin anneleri de oğullarına bir kilise inşa ettirmelerini vasiyet etmiş. Böylece gördüğün bu görkemli yapının inşasına başlanmış.
Sovyetler Birliği döneminde kiliseler kapatılınca burası bir süre âtıl kalmış. Depo, yüksek gerilim laboratuvarı gibi ibadet dışında farklı amaçlarla kullanılmış. Katolik kilisesi olarak inşa edilmesine rağmen Sovyetler Dönemi’nin ardından Gürcü Ortodoks Kilisesi’ne devredilmiş.
Batum sonrası “Karadeniz’e henüz doymadım ama ben!” diyenleriniz varsa Trabzon Gezi Rehberimiz sizi bekliyor! ❤️